Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/56

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

devletin orada PKK'ya karşı yapılan mücadelede termal kameralar var. Bu termal kameralar, her nedense çalışmıyor ve orada birlik var, görmüyor. Sonradan aldığımız istihbarata göre, bunlar haber alıyorlar ki, Emin Altındağ geliyor. Emin Altındağ'ı zaten arıyorlar, fişlidir, önceden fişlidir. Şeyden hemen bir panzer önünü kesiyorlar, jeepi durduruyorlar, ondan sonra her ikisini çıkarıyorlar, ellerini bağlıyorlar, vitesi açığa alıyorlar ve panzeri vuruyorlar, 150 metre aşağıya ve bunu da yapan bir yüzbaşı, bir uzman çavuş, bir de başka bir asker. Bu üç kişi, bize bu uygulamayı, bize gelen istihbarat; fakat, delilimiz yok elimizde.

SORU - Yani, burada bu isimler belli değil.

CEVAP - İsim bellidir de, yani, şey isim de olabilir.

SORU - En azından resmî kayıtlarda yok.

CEVAP - Yoktur, resmî kayıtlarda tamamıyla trafik kazasıdır. Trafik süsü verilmiştir ve dava ortadan kalkmıştır.

SORU - Onun içinde kim var dediniz, jeepin içinde?

CEVAP - Jeepin içinde benim oğlum Mehmet Emin Altındağ. Yeni, başsavcıyla barışan, para veren. Bir de, Münir Mennan isimli mühendis bir arkadaş, maden mühendisi.

SORU - Yani, olay sonunda öldüler mi?

CEVAP - Tabiî, derhal; o gece orada kalıyor sabaha kadar ve ben de gözaltındayım, ben o gece gözaltındayım; beni gözaltına almış ve arkadaşlarımla yine beraber. Şimdi, ölen insan...

SORU - Mehmet Bey, şimdi, elleri bağlı dediniz, otopsi raporu yok mu ellerinin bağlı olduğuna dair?

CEVAP - Efendim, ellerini bağladılar; fakat, bağlayıp da arabaya koydular, sonradan aşağıya gittiler, çözdüler, yani eser bulunmasın diye; o öyle. Adamlarda, isim şimdi hatırımda değil.

SORU - Otopsi raporunda her şeye rağmen o izler olur.

CEVAP - Vallahi, otopsi raporunda böyle bir şey yok; çünkü,orada şey yok, otopsi raporunda yoktu öyle bir şey.

SORU - Şimdi biraz dinlenir misiniz.

CEVAP - Arz edeyim, bitireyim isterseniz, az kaldı, iki cümle...

CEVAP - Evet. Yalnız, bir şey anlatayım. Nasreddin Hoca'dan, bir atasözü bu, kusura bakmayın.

SORU - Estağfurullah...

CEVAP - Bir köye gidiyor, bakıyor ki köpekler saldırıyor, acımasızlar. Eğiliyor taş alıyor ki, kendini savunsun, müdafaa etsin. Bakıyor ki, taş yere yapışmış, havada taş yok. Diyor ki, şu memlekettin haline bak, köpeklerini salıvermişler, taşlarını bağlamışlar. Yani, bizim mesele de öyle, kanunlar işlenmedi bu şeyde, yani, böyle Ali Kaya gibi olan, o tür insanlar gibi, biraz salıverildi; fakat, bizim de elimizde bir savunma hareketimiz olmadı maalesef. Ben bunu arz edeyim size. Ben bunu diyecektim. Yani, orada çocuktan 7 milyar para alıyor o kendi avukatı vasıtasıyla. Avukatı vasıtasıyla alıyor ve bir hafta içerisinde Ford Mondeo marka sıfır kilometrede alıyor, şeye koyuyor. Fakat biz çok şikâyet ettik, Bakanlığa şikâyet ettik. Sağ olsun, yani, o kadar Bakanlık onu destekledi ki, özellikle bu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; çünkü, bir zihniyete bağlı olan insanlar. Şimdi, o günkü Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'tü. Sağ olsun, bir arkadaşla bir avukatla beraber gittik, buradaki tanıdıklardan. Aldık gittik, bakın bu adamı alın buradan, yoksa, bu daha çok büyük facialara neden yaratıyor ve resmen, adam, PKK'yla işbirliği, yani, Semdin Sakık'tan yardım istiyor, bilgi istiyor. Gündüz Semdin Sakık içeridedir, hapistedir, gece geliyor, kendisiyle beraber sabahlıyor, yani, hayat yaşıyor, yani, böyle bir hayat. Şimdi, ben bunu arz edecektim. Bu avukat da, Mesut Beyin meslektaş itibariyle de şeyidir,

56