Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/36

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Gelinen noktada örgüt hedefini “Demokratik- Ekolojik Toplumun İnşa Edilmesi” olarak açıklamaktadır. Güncel hedefleri ise “Kürt kültürel kimliğinin anayasal olarak tanınması ve Kürtlerin Cumhuriyet’in ortak kurucu öğesi olarak tescil edilmesi” noktasında birleşmektedir. Bununla ise ülkenin siyasî ve idarî yapısında değişiklik meydana getirecek bir durum arzu edilmektedir. Yine Abdullah ÖCALAN’a tecrit uygulandığı gerekçesiyle bu şahsın siyasî faaliyetlere katılması önündeki engellerin kaldırılması istenmektedir. Bu amaçla örgüt harekete geçirebildiği kitlesini her bahane ile çatışmaya çekmekte ve böylece gerek kamu görevlileri gerekse sağduyulu vatandaşlar ile kitlesini karşı karşıya getirmektedir.

Bu amacı gerçekleştirmek için örgüt yapısını KKK(Koma Komalen Kürdistan Kürdistan Demokratik Konfederalizmi), KONGRA-GEL ve PKK’dan oluşan üçlü bir sisteme göre yeniden düzenlemiştir. Sistemin merkezinde ve en üstünde önderlik kurumunu temsil eden Abdullah ÖCALAN bulunmaktadır. Öcalan yakalanmadan önce örgütün taktik ve stratejik belirleyicisi iken bugün şartların etkisi ile sadece ideolojik/ stratejik belirleyici konumunda bulunmaktadır. Öcalan örgütle olan irtibatını siyasî ve hukukî temsilcisi olduklarını ifade ettiği avukatları aracılığıyla sağlamaktadır. Bu yüzden birçok avukatı hakkında dava açılmıştır. Bu sistem içerisinde tabanda KKK (Koma Komalen Kürdistan- Kürdistan Demokratik Konfedaralizmi) bulunmaktadır. KKK’nın esasta faaliyet yürütülen her alanda halk meclisleri şeklinde örgütlenmesi ve kendini KONGRA-GEL içerisinde temsil etmesi öngörülmüştür. Bir yasama meclisi olması düşünülen KONGRA-GEL’in başkanı Zübeyir AYDAR’dır. Ancak bu şahsın işleyiş üzerinde bir etkinliği bulunmamaktadır. KONGRA-GEL içerisinde ise birçok siyasî komisyonun denetim görevi üstlenmesi öngörülmüştür. Ancak aşağıdan yukarıya doğru bir iradenin örgüt içerisinde hakim kılınmasını gerekli kılan bu yapı oldukça ütopiktir ve hayata geçirilmemiştir. Fiiliyatta faaliyetler faaliyet alanlarına ve faaliyetin şekline göre biçimlendirilen komiteler aracılığıyla yürütülmektedir. Örneğin kırsal kadrolar HPG’nin (Halk Savunma Güçleri) bağlı olduğu “Meşru Savunma Komitesi” aracılığıyla iş görmektedir. Yine örgütün “İç Siyasî Komitesi”ne bağlı olan Türkiye Koordinasyonu içerisinde yer alan örgüt mensupları kitleyi eyleme çekmek üzere provakasyon ve ajitasyon faaliyetleri içerisinde yer almaktadırlar. PKK ise ideolojik denetim organı ve belirleyici olarak çekirdeği oluşturmaktadır. Diğer organlar üzerinde söz sahibidir. PKK’nın örgüt içerisindeki karşılığı “Bilim ve Aydınlanma Komitesi”dir ve tecrit gerekçesiyle eyleme çekilen kitlenin bilinçlendirilmesinde etkin rol alan “Basın Yayın Komitesi” ile eşgüdüm içerisinde çalışır. Esasta komiteler örgüt içerisindeki güç dengelerine göre düzenlenmiştir.

Birçok ütopik hedef ortaya konulmuş olmasına rağmen örgütün kuruluşundan beri gerçekleştirilen faaliyetlerde çok fazla bir değişiklik ortaya çıkmamıştır.
Kuruluşundan beri örgütün gerçekleştirdiği eylemler sonucu;

  • 6000 civarında Güvenlik Görevlisi (Asker, Polis, Geçici Köy Korucusu),
  • 5200 civarında Sivil vatandaş,
  • 20 kadar Kamu görevlisi, hayatını kaybetmiştir.

Bugüne kadar PKK’nın yol açtığı terör olayları ile mücadelede önemli bir ulusal kaynağın harcandığı bilinmektedir. Ancak bu miktarın tam olarak ne olduğunu belirlemek mümkün değildir. Buna rağmen 100 milyar dolar civarında birtakım rakamlar telaffuz edilmektedir. Bu kaynak içerisinde bölgede görev yapan güvenlik güçlerine batıdakilerden farklı olarak ekstra ödenen birtakım ücretler, terörle mücadele eden güvenlik görevlilerinin ihtiyaç duyduğu silâh, teçhizat ve malzemenin

36