Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/22

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

götürdüler. Patlama olduğu zaman ben camide öğlen namazını kıldım, çıktım. Yani öğlen namazını kılıp çıkmamdan sonra dükkâna geldiğim sıralarda oldu ben saati 11:45 olarak tahmin ediyorum. Daha memurlarda öğlen paydosuna çıkmamıştı dedi. Ben hava kararmaya yakın gelen Savcı Bey’in yanındaydım. Bu sırada halk arabayı kaçırmasınlar diye etrafını sarmıştı. Çünkü arabanın bagajında keleşler, el bombaları, evraklar, haritalar, kroki vardı. Tam saatini bilmiyorum. Hava tam kararmıştı. Ben sakin olun, rahat olun diye bağırmaktan sesim kısılmıştı. Ziraat Bankası’nın önünden dört–beş el silâh sesi geldi. 80 metre kadar uzaktaydık. Yani Savcı bey arabaya bakarken bulunduğumuz yerden 80 metre kadar uzaktaydı. Silâh sesleri gelince herkes kendini yere attı. Bu sırada avukatlar vardı, Milletvekili Esat CANAN vardı. Sonradan duyduğuma göre benim müşterim olan ve hatta benden kredili alışveriş yapmış olan Tanju ÇAVUŞ taradı diye söylediler. Bu olayın geçtiği Ziraat Bankasının civarında evi olan yoktur. O olayı gören şahidim de yoktur dedi. Ben bir siyasî partiye üye değilim. Seferi YILMAZ ile bir akrabalığım yoktur. Şeklinde Beyanda Bulunmuştur.

2 - Tanık Lezgin ATABAK’ın Beyanında; 9 Kasım günü saat 12:15 civarında dükkânımın önünde oturuyordum. Yanımda Hamit ELMAS isimli arkadaş vardı. Altınsu köyündendir. Biz onunla sohbet ederken yüz metre ileride patlama sesi geldi. çevredeki esnâf ve halk o tarafa doğru yöneldi. Fakat iki şahıs tam ters tarafa doğru yürüyordu. Bu iki şahıstan biri önde diğeri onun 10 metre arkasındaydı. Öndeki sarıkahverengi arası renkli bir mont giymişti ve bacağında kot pantolon vardı, arkadaki ise top sakallıydı. Bunlar hızlı adımlarla yarı koşar yarı yürür şeklinde kalabalığın tersine doğru geliyorlardı. Ben o anda herkes o tarafa giderken bu ikisinin ters tarafa benim bulunduğum tarafa doğru gelmesinden şüphelendim. Bunlar benim dükkânımın olduğu tarafın karşı tarafında ki beyaz Reno 19 araca doğru yürüdüler. O esnada Seferi YILMAZ uzaktan yakalayın, yakalayın onları diye bağırdı. Bunun üzerine ben ve çevredeki esnâflar bunlara doğru gittik, bende yaklaştım. Sarı kahverengimsi montlu olan adını sonradan Veysel ATEŞ olarak öğrendiğim kişi arabanın arkasına geçip oturdu ve yüzünü gizlemeye başladı. Ben arabaya yaklaşınca kır saçlı olan biz emniyetteniz, bomba ihbarı aldık onun için geldik dedi. Ben de bunun üzerine madem bomba ihbarı aldınız, neden o taraftan doğru kaçıyorsunuz dedim. Bunun üzerine bana seslenmedi. Ben patlamadan önce bu arabaya dikkat etmemiştim. Patlamadan sonra esnâf patlamanın olduğu tarafa doğru giderken önce kahverengi-sarımsı montlu kişi, arkasından da top sakallı olan top sakallı 10 metre arkada olacak şekilde bize doğru yanı beyaz arabaya doğru yarı koşar yarı yürür şeklinde, o taraftan uzaklaşma şeklinde geliyorlarken benim dikkatimi önce bu çekti. Arkasından Seferi YILMAZ onları yakalayın diye bağırdı dedi. Kahverengili yakalayın diye mi bağırda yoksa onları yakalayın diye mi bağırdı diye soruldu. Yakalayın diye bağırdı. Ben o sırada dikkatimi bunlara verdiğim için ve Seferi YILMAZ bunlara doğru işaret ettiği için tam olarak ne dediğini hatırlayamıyorum. Onu mu dedi, onları mı dedi tam olarak çıkaramıyorum. Sonra da arabanın yanına gelip bu attı diye arkada oturanı gösterdi. Bu sırada kır saçlı olan benim konuştuğum kişi biz emniyetteniz, arkadaki de arkadaşım dedi. Ben de ama arkadaki atmış bombayı deyince seslenmedi. Bu sırada ben bu kişilerin PKK.lı mı, asker mi, polis mi, köy koruyucusu mu yoksa el-kaide mensubumu olduğunu anlayamadım. Arabaya binmek istediler. Ben ve esnâf arkadaşlar bu ikisini arabaya bindirmedik. Sarı-kahverengi montlu olan ise arkada oturuyordu. Kır saçlı olanın direksiyona geçmesini engelledik. Bu sırada kır saçlı olan yavaş yavaş bagaja doğru yöneldi. Bagajdan bir tane kaleşnikof çıkardı. Kurdu, artık havaya mı ateş edecekti,

22