Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/18

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

düşündüm. Gördüklerime, M. Zahir nerede hastaneye bakın diye söyledim. Pasajın dışında caddeydim. Kalabalık Ak Parti bürosunun olduğu iş hanının önündeydi. Ben de oraya vardım. burada yaklaşık 15-20 kişi vardı. Beyaz bir otomobilin etrafındalardı. Kovaladığım kahverengi montlu kişi arabanın arkasında oturuyordu. Şoför tarafında dışarıda sonradan adını Ali KAYA olarak öğrendiğim kır saçlı kişi vardı. Ali KAYA’nın yanında bagaja doğru da top sakallı hafif burnu çıkık, uzun boylu, üzerinde Adidas marka mavi mont vardı. Kırtasiyeci Reşit KAYA ile İHD üyesi Kadir ÖZCANER vardı. Hatırlayamadığım başka 15-20 kişi daha vardı. Reşit ile Kadir arkadaki kahverengiliye saldıranları önlüyorlardı. Reşit bu kahverengiliye kimliğini ver sen kimsin dedi. O da kimliğim amirimde dedi, Ali KAYA’yı gösterdi. Arabayı sallayanlar vardı. Benim bu arabanın başına gelmemden 15 dakika kadar sonra Emniyet Müdürü geldi. O arada Şemdinli de görevli Yanık Yarbay geldi. Ali KAYA ben emniyettenim bu içerdeki de bizim görevlimiz, uzman çavuş diye söylüyordu. Diğer top sakallı olan onlardan ayrı duruyordu. Esnâflardan biri bu da onlarla beraber dedi. Geçmiş olaylardan kaynaklanan hassasiyet vardı. Çevredekiler arabaya bakacağız ne var, bomba mı var dediler. Ali KAYA ile sonradan adını Özcan diye öğrendiğim kişi açamazsınız dediler. Sonra Özel Harekatçılar geldi, havaya ateş ettiler. Ali KAYA bagajdan Keleş almak istedi. Çevredekiler silâhı onun elinden aldılar. Sonra silâhın şarjörü düşerken her halde alnına değmiş. Bu sırada kahverengili hâlâ aracın içindeydi. Yanık Yarbay ile Emniyet Müdürü halka söz verdi. Bunlar Adalet önüne çıkarılacak, bundan hiç kuşkunuz olmasın diye söylediler. Kahverengi montluğu her halde akrep denen kapalı polis aracı götürdü. Ben bu sırada kahverengi montluya vuran olup olmadığını görmedim. Yanık Yarbay adlarını sonradan Ali KAYA ve Özcan diye öğrendiğim kır saçlı ile top sakallı kişiyi, oradaki askerlere yakalayın dedi. Askerler de bu ikisini kollarından tutup, jandarmaya doğrud götürdüler. Arabanın etrafında kalabalık çoğalmaya devam etti. Pasajdan eller üstünde Mehmet Zahir’i getirdiler. Hastaneye doğru yürüyerek taşıdılar. Kalabalık bunu görünce daha da öfkelendi. Mehmet Zahir ile Metin’in köyden akrabaları da gelmiş, kalabalığın bir bölümü hastaneye doğru gitti, bir bölümü de aracın etrafında kaldı. Ben 5 saat sonraki bir uzmanın sivil arabasından ateş edilmesi ile yaralanan kişiler ile ilgili olayı görmedim. Benim dükkânımda bomba patladığı zaman saat 11:00 – 12.00 arasıydı. Öğlen ezanı okunalı yarım saat olmuştu. Bu zaman konusunda emin değilim, ancak herkes namazda yada yemekteydi. Ortalık tenha idi dedi. Soruldu : Ben 1984 yılında Vekil Öğretmen idim. 1984 yılında Eruh ve Şemdinli olayları olmuştu. PKK Şemdinli’yi basmıştı. Ben o olaya katılmadım. Ancak itirafçı beyanları ile mahkum oldum. 1985 yılının Mart ayından 2000 yılı Mayıs ayına kadar cezaevinde kaldım. Cezaevinden çıktıktan sonra Şemdinli’ye dönüp Kitapevi açtım. Kitapevinde sadece kitap satıyorum. Ayrıca DTP delegesiyim. Bekarım, ekonomik sorunlar sebebi ile evlenemedim. Emniyet Bekçisi olup Koçyiğit Köyüne ziyarete giden ağabeyim Nurettin YILMAZ’ı köy basılıyor diye koruyucular 1988 yılında vurmuştu. Ben hâlen yengem Hemra ve yeğenlerim ile birlikte kalıyorum. Evlenmek için ev yapmam lazım dedi. Soruldu : Ben yemek hazır olduğundan Bedri’ye haber vermek için paravanın perdesini açtığım anda cam kırılma sesi ile birlikte yerde bir tane el bombası gördüm. Kendimi bomba atıldı diye bağırıp dışarıya attım ve bir basamak indikten sonra eğildim. Bu sırada kahverengili pasajdan koşarak çıkıyordu. Bu sırada benim bitişiğimdeki boş dükkân ile iddia Bayinin hizasındaydı. Pasaj içinde başka kimse yoktu. Benim dükkânıma bombayı atan kesin bu kahverengilidir. Başka kimse yoktu. Benim dükkânımın üst katı bilardo salonudur. Bazen top yere düştüğünde ses geliyor. Ben cam kırılma sesi ile birlikte dükkânın ön bölümünde yerde el bombasını gördüm. İkinci el bombasını görmedim. Belki arka bölümde

18