—1u—
gelle hep bu ölçüsüz kazanca dalmış olan ekonomi ve tecim kurumla... rıdır ki bunların parlâmentoya girmiş olan üyeleri (kamuy asığa) âm- me menafiine karşı şahsi faydayı tutarlar.
Artık demokrasinin parlâmantarizmi yolunda bir anlamı kalma- dığı için bu rejim bugünün gidişine uymıyarak yıkılacağı. gün yaklaş- mış bulunuyor.
Bizde böyle birşey olamaz. Zira: Kamutay parlâmento değildir. İcra kuvvetinin bir gün için, ulus egemenliğini kendisinde (toplamış olan Ikamutayın gösterdiği ve çizdiği gayeye aykırı gitmesine yol ve imkan yoktur. Hiç bir bakan Kamutayın düşündüğünün dışında ve ona karşı yürüyemez. Yine parlâmentosu ve bir senatosu olan Amerika. Cümhuriyeti de bambaşka birşeydir. Cümhur Başkanı orada herşeydir.
Kurtuluş ve erkinlik savaşından sonra, artık ulusal devlet kurul -
muştu, Türk milletine en yakışan ve ruhuna en uygun olan şekli bul. mak garskü, Atatürkün, tarihleri nde diz çökerten, her engeli de- virerek Türk varlığmı koruyan ve Kurtaran yüksek deha ve e Jisi, gözünün önü evler görüğrleri üzere durdu. 3 manlı İmparatorluğunda da uyanan eşitlik ve hürriyet öreklerini de tâ içinden gördü. edi 1877 ve 1907 de bir uyanma yok değildi Yalnız bunları hazırlı. yan fikir yürüyüşlerinin kaynağı ulusal değildi. Hiç şüpbesiz batıya, medeni yükselmeğe doğru gitmek isterken nasıl gidileceğini kimse «
şünmemişti. Bu, şöylece bir benzet, 5 taklit idi. Bir ulusun kendisine.
uygun gördüğü bir rejimi başka bir ulus benzelirse işte böyle Os. manlı İmparatorluğunda gördüğümüz kötü duruma düşer.
Bunun için hiç bir rejime, hiç bir devlet şekline o benzemiyerek Türk Cümhuriyeti kurulmuştu ki bunun en kesin o cevabını Atatürke Sy ar yam İRİ İİİ
vermiştir:
(Biz, bize benzeriz)
Kurumların hepsi siyasal, sosyal, ekonomik bütün kurul ve ku- rumlar baştanbaşa birleşik kuvvet üzerinde durur. İşte bizde bu se - bepledir ki ulusal devlet bir ülkü ve kültürel bir gayedir. Ulus bunu. amaçlamıştır.
KAMUSAL HAKLAR
Parti, programının ana temellerini sayarken üçüncü dizide kamu» sal hakları saymak gerekliğini duymuştur. Kamusal haklar, anasal kanunda açıkça, pürüzsüz bildirilen hak