İçeriğe atla

Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/136

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
136
Kürk Mantolu Madonna

hatırlıyorum; o zaman kendi hakkımda verdiğim hüküm­lerde hatâ etmiş olmadığımı görüyorum...

Koşa koşa asfalt yola geldim ve Berline doğru yürü­meğe başladım. Dün akşamdan beri bir şey yememiştim, fakat midemde açlıktan ziyade bir nevi bulantı hissediyor­dum. Bacaklarımda yorgunluk değil, gövdeme doğru ya­yılan bir gerilme vardı. Bu sefer ağır ağır ve düşüncelere dalarak gidiyordum. Şehre yaklaştıkça ümitsizliğim artı­yordu. Bundan sonraki günlerimin ondan ayrı olarak ge­çeceğini bir türlü kabul edemiyor, bu ihtimali ciddilikten uzak, gülünç, imkânsız buluyordum... Hiçbir zaman başı­mı eğip yalvarmağa gidemezdim. Böyle bir şey hem elim­den gelmez, hem de bir faydası olmazdı... Çocukluğumda kurduğum hayallere benziyen, fakat onlara nazaran daha delice, daha saçma ve daha kanlı şeyler tasavvur ediyor­dum: Gece, tam onun Atlantik’te numara yaptığı sıralar­da, kendisini telefona çağırmak, rahatsız ettiğim için af diledikten sonra, kısaca veda ederek, mikrofon başında kafama bir kurşun sıkmak, ne güzel olurdu! Bu müthiş sesi duyunca, evvelâ ne olduğunu anlamıyarak bir müddet duracak, sonra deli gibi «Raif! Raif!» diye bağırıp benden bir cevap almağa çalışacaktı. Yerde son nefesimi verirken ihtimal ki, bu sesleri de duyar ve gülümsiyerek ölürdüm. Benim nereden telefon ettiğimi bilmediği için çaresizlik içinde çırpınacak, polise haber veremiyecek ve ertesi gün elleri titriyerek gazeteleri karıştırıp, esrarı çözülemiyen bu facia hakkındaki tafsilâtı okurken kalbi nedamet ve yeis içinde çırpınacak, ömrünün sonuna kadar beni unutamıyacağını, kendimi kanla hâtırasına bağladığımı anlıyacaktı.

Şehre yaklaşmıştım. Gene ayni köprülerin altından ve üstünden geçtim. Akşam olmağa başlamıştı. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Küçük bir parka girip oturdum. Gözle­rim yanıyordu. Başımı arkaya atarak gökyüzüne baktım. Karlar ayaklarımı donduruyordu. Buna rağmen saatlerce