İçeriğe atla

Sayfa:Köy Yaşamında Engelli Birey Olma Deneyimi Nitel Bir Araştırma Örneği.pdf/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Köy Yaşamında Engelli Birey Olma Deneyimi: Nitel Bir Araştırma Örneği


Şehir toplumu halkı daha anlayışlı, bize özürlü gözle bakıyorlar. Ama imkânım yok köyde yaşamım iyi ama insanlar arkamızdan konuşuyorlar. Herkes için kentte yaşamak daha iyi, imkânım olsa kışın kentte yaşarım. Görme özürlü telefondan vermeliler konuşan telefon istiyorum ama ne kadar bilmiyorum, biz sosyalleşemedik köyde (K5G).

Köy Sakinlerinin Engelliliğe İlişkin Bakış Açıları

Çalışmanın bir diğer ana teması olan köy sakinlerinin engelliliğe bakış açıları, diğer bir ifadeyle katılımcıların gözünden köyde yaşayanların (toplumun) engelli bireylere bakış açısı; acıma, alay edilme, dışlanma' alt temasında açıklanmıştır.


Toplumun (Köy Sakinlerinin) Engelli Bireylere Bakış Açısı: Acıma, Alay Edilme, Dışlanma

Engelliliğin sosyal ve kültürel anlamı, bireyin engellilik durumuna yönelik tepkileri ve toplumun engelli bireye bakış açısında şekillenmektedir. Toplum olarak engelli bireylere kültürel bakış açımız, acıma, hor görme, aşırı yardımda bulunma, dışlama, yük olarak görme gibi engelli bireyleri yadsıyıcı ve kategorize etme üzerine kuruludur (Burcu, 2015, s. 146). Bu durum engelli bireylerin toplumdan kaçmasına, yalnızlığı tercih etmesine (Tate, Maynard ve Forcheimer, 1993'den aktaran Özbulut ve Sayar, 2009, s. 73), kendisinden talep edilenleri yerine getirmede başarısız olmasına ya da başarısız olma korkusu duyması nedeniyle yabancılaşarak toplumdan soyutlanmasına neden olmaktadır (Goffman, 1997, s. 206). Katılımcılar, köy sosyo-mekânında kendilerinin acınan, alay edilen, dışlanan ve küçümsenen bir birey olarak tanımlandıklarını ifade etmişlerdir.

İlk geldim kazadan sonra kahveye herkes bana acıyarak bakıyordu, kalkıp yer veriyorlardı, yol açıyorlardı. Dedim yapmayın böyle herkes nasılsa eskisi gibi davransın (KIB).
İnsanlar kötü yaklaşmıyor ama düşünmeden davranıyorlar. Bazen arkamızdan konuştuklarını duyuyorum üzülüyorum o zaman (K2G).
Dışlandığımı düşündüm, özürlü diye kalkmış çok konuşuyor diyorlar, söz hakkı alamazsın. Köy içinde oldu mu sessiz kalıyordum, konuşmayı denedim ama sonra onun Allah ile arasında kalsın dedim (K4B).
Toplumda küçümseniyorduk, hala da var köy kesiminde, büyük toplumlara gidince daha farklı eğitimli insanlar başka, köy kesimi daha cahil kalıyor. Mesela kırda çalışırken ben büyük otları kesiyorum küçükleri kesmiyordum görmediğimden, başımızdakilerden laf yiyorduk. (K5G).

Engelli Bireylerin Kendilerine Bakış Açıları

Çalışmanın son ana teması olan engelli bireylerin kendilerine ilişkin bakış açıları başlıklı ana teması da 'engelli birey olmak: yalnızlık' alt temasında irdelenmiştir.

Engelli Birey Olmak: Yalnızlık

Sosyal ilişkilerini yürütmekte karşılaştıkları zorluklar, engelli olmaktan kaynaklanan üzüntü ve ümitsizlik duyguları engelli bireylerin toplumdan kaçmasına, yalnızlığı tercih etmesine neden olmaktadır. Hor görme, acıma ya da aşırı yardımda bulunma/ aşırı korumacı olma gibi duygu ve davranışlarla karşılaşan engelli bireyler bu davranışlar nedeniyle huzursuz olmakta ve kendilerine olan güvenlerini kaybetmektedirler (Tate, Maynard, ve Forcheimer, 1993'ten aktaran Özbulut ve Sayar, 2009, s. 73). Bu durum çoğu zaman engelli bireylerin kendi yaşam alanlarından dışarıya çıkmamalarına, yapamayan ya da yapmaya hakkı olmayan gibi damgalamalar oluşmasına neden olmaktadır (Burcu, 2015, s. 154). Katılımcılar kendilerini yalnız bir birey olarak tanımlamaktadırlar. Engelli birey olmaktan kaynaklanan birtakım zorlukların farkında olduklarını ancak kendilerinden daha kötü durumda bulunan bireyler olduğunu da belirtmişlerdir. Bu durum onlar için haline şükredilmesi gereken bir durum olarak görülmektedir.

Yalnız hissettiğim oldu ilk dönemler, niye ben diye düşündüm evde tek başımayken Evlenemeyeceğim diye düşündüm, sıklıkla hissediyorsun (KIB).

110