aña eyitdiler kız dur a sen oynaya dediler hây şu delü magmûn baña da şâyed ancılayın olmaz sözler söyleye dedi kız deye nesne yokdur dediler kızuñ kaftanların geydürdiler durı geldi çal mere delü ozan ere varan kız benem dedi beryek eydür
and içeyim bu kez bogaz kısraga bindügim yok
binübeni kazâvata vardugum yok
hây ben seni hûb tanıram evüñüz ardı derecük
itiñüz adı baraçuk degilmidür
senüñ aduñ kırk oynaşlu bogazca fâtmacık degilmidür
yöri var yerüñe otur oynamagıl yohsa dahı gaybuñ açaram bellü bilgil
dedi ere varan kız gelsün oynasun benüm senüñile sözüm yok dedi bogazca fatıma eydür
boyı boyı bogmalar çıkar delü ozan gelüp datlucak sohbetimiz bozan olanca aybumuzı başımuza kakan eller içinde yüzimüz suyın döküp ırzımuz yıkan deyüp vardı kıza eydür
tur kız senüñ ucuñdan bize neler oldı dostlar düşmenler hep bize güldi varıp oynarsañ oyna oynamazsañ cehennemde kayna dedi zarûrî bânî çiçek aceb baña da nedeye deyü fikre vardı ne fikre varduñ beryikden soñra bu işler başuña gelecegin bilüridük dediler uzun boylı bürli hâtûn eydür
kız kalk oyna elüñden ne gelür dedi kalkdı bânî çiçek kaftanın geydi ellerin yeñine çekdi