et yıgdum
göl gibi kımız sagdum
hâcetile tañrıdan bir ogul gücün buldum
yaluñuz ogul haberin a dirse hân degil baña
karşu yatan kara tagdan bur ogul uçurduñsa degil baña
kanın akan yügrük sudan bir ogul akıtduñsa degil baña
arslanıla kaplana bir ogul yedürdüñse degil baña
kara dinlü kâfir eline girdi ise degil baña
hân babamuñ yanına ben varayın
agır hazîne böyük leşker ben alayın
azgun dinlü kâfire ben varayın
pâralanup kâzılık atumdan enmeyince
yeñümile alca kanum silmeyince
kol bud olup yer üstine düşmeyince
yaluñuz ogul yolından dönmeyem
yaluñuz ogul haberin a dirse hân degil baña
kara başum kurbân olsun begüm saña
dedi böyle deyicek dirse hân hâtûnına cevâb vermedi dirse hânuñ ol nâmerd kırk yigidi hâtûna karşu geldiler eyitdiler
ogluñ sagdur esendür avdadur bugün yarın gelür dediler beg sarhoşdur anuñiçün cevâb vermez dediler dirse hânuñ hâtûnı döndi eve geldi gerü katlanımayup kalkup oglancugın isteyü kırk ince kızıla kışda yazda karı buzı erimeyen kazılık tagına geldiler alçakdan yüce yerlere çapup çıkdılar baksa görse bir derenüñ içinde karga kuzgun ener çıkar bedevî atın mahmuzladı ol tarafa yörüdi meger benüm hânum ol arada oglan atdan yıkılmışdı karga kuzgun kan görüp oglanuñ üstine konmak isterdi oglanuñ iki köpecügi