Sayfa:Hatıralar (Salih Bozok).pdf/6

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

larında oturduğu masanın etrafı hemen daima onun tatlı sohbetlerinden istifade etmek isteyen büyük küçük rütbeli zabitlerle dolar, bu konuşmalar memleketin ve ordunun istikbaline ait tasavvurlara zemin teşkil ederdi. Onun daha o günlerde anlattığı ve dilediği şeyler bugün kavuştuğumuz idarenin esaslarından başka bir şey değildi.
Kolağası Mustafa Kemal Bey'in her zaman ve her yerde hiçbir endişe ve mülahazaya tabi olmaksızın ortaya atlığı cesurane fikirleri dinleyecek kadar nefsinde kuvvet bulamayanlar, onun konuşmalarından, onun muhitinden kaçmayı tercih ederlerdi. Bu gibi adamlar, söylenen sözlerin Merkez-i Umumi'ye6 veya Harbiye Nezareti'ne aksedebileceğini düşünerek korkarlardı.
1908 İnkılabı'nın muvaffak olmasında birinci derecede ordunun tesiri olmuştu. İnkılabın ilk günlerinde zabitlerin İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne dahil olması tabii görülmüştü. Çünkü o zaman İttihat ve Terakki Cemiyeti, siyasi bir fırka olmaktan çok, memleketi istibdat idaresinden kurtarmaya memur, vatanî ve millî bir heyetten ibaretti. Memlekette siyasi fırkalar, siyasî cereyanlar, siyasî ihtiraslar doğduktan sonra elbette ordunun bu vaziyeti idame edilemezdi.7 Ordunun siyasî bir fırkayla alakasını idame etmeye çalışanlar, bile bile hem orduya hem memlekete fenalık ediyorlardı. Herhalde ordunun. memleket müdafaasına matuf olan saf ve nezih faaliyet sahasına çekilmesi lazımdı.
1911 yılında ordunun Cemiyet'ten8 ayrılıp ayrılmaması etrafında iki cereyan vardı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kendisi ordunun ayrılmasını kendi mevcudiyeti için bir felaket sayıyordu. O orduya istinat ederek9 kuvvetini idameye taraftar bulunuyordu. Halbuki ordunun içinde ve dışında mühim bir zümre ordunun behemehal10 ayrılmasını ve bunun için asla vakit geçirilmemesini istiyordu. Ayrılmaya taraftar olan zümrenin başında Mustafa Kemal Bey bulunuyordu.

6 İttihat ve Terakki Genel Merkezi.
7 Sürdürülemezdi.
8 İttihat ve Terakki'den.
9 Dayanarak.
10 Kesinlikle.