Sayfa:Hatıralar (Salih Bozok).pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Bundan yıllarca önce bana veya benim alakam bulunan bazı arkadaşlara gönderilmiş olan bu mektupları bugüne kadar mukaddes bir emanet gibi sakladım. Ben Atatürk'ü daha genç bir zabitken bugün herkesin onu Atatürk olarak takdir ettiği derecede sevmiş ve onun kudretine iman etmiştim. Bu kanaat ve imanımı kendisine daha o tarihlerde yazdığım mektuplarda ifade etmiş bulunuyorum. Sözünü ettiğim mektup ve vesikaların bende pek acı bir hatırası vardır:
Mütareke'nin ilk yıllarındaydı. Atatürk henüz Anadolu'ya geçmişti. Millî hareket başlamıştı. Anadolu'nun sinesinde çalışan Atatürk'e söz dinletemeyen Sultan'ın hükûmeti ve onun yardakçıları İstanbul'da ona yakından ve uzaktan nispeti olan herkese eziyet ederek hırslarını, kinlerini yatıştırmak istiyorlardı. Bir aralık benim de evimi basmışlar, evrakımı almışlar ve beni Bekirağa Bölüğü'nde hapsetmişlerdi. O hükûmetin icraatında sebep ve adalet aramak faidesizdi. Kendi nefsimi hiç de düşünmüyordum. Evde korku ve heyecan içinde bıraktığım aileme, çocuklarıma acıyordum. Fakat onlardan daha çok acıdığım şey, evimin aranması neticesinde büyük evrak ve vesikaların hainlerin eline geçmesi olmuştu. Çok sürmedi, talih bana güler yüz gösterdi: Ferid Paşa kabinesi düştü, ben de Bekirağa Bölüğü'nden çıktım. İlk işim, çalınan evrakımı aramak oldu. O tarihte Harbiye Nezareti başyaveri sonra da Cumhuriyet ordusunun en mümtaz bir ordu kumandanı olan Salih Omurtak Paşa'nın delaletiyle, birkaç mektup müstesna, bütün evrakımı geri almaya muvaffak oldum.
Salih BOZOK