Sayfa:Günümüz Toplumunda Mitler Anadolu Halk Efsaneleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme.pdf/13

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
folklor / edebiyat

etken olmaktadır. Buna bağlı olarak günümüzde bile, istenmeyen bir durumun ortaya çıkması halinde bunlara şahit olmasaydım da keşke taş olsaydım, ya da yapılan yanlış bir hareketi olumsuz olarak nitelemek için ya da aynı olayın tekrarını önlemek amaçlı “Allah seni taş yapar” sözünün kullanılması halk kültürü içindeki kullanılan söylemlere dikkat çekmesi bakımından oldukça önemlidir.

Gelinin taş kesilmesi konusunun işlendiği bu anlatıda, ana motif namusunu korumak adına gelinin göstermiş olduğu davranış biçimidir. Gelin, olası olumsuz bir durumdan kurtuluşun çaresi olarak taşa dönüşmeyi tercih etmektedir. Taşlaşmayı arzulamak ve canlı bir varlığın cansız bir nesneye dönüşmesi; aynı zamanda toplumların dini inanış biçimleriyle ve ahlaki değerleriyle de yakından ilişkilidir. Bu şekliyle toplumca onaylanan bir davranışın, toplum içinde genel bir algı modeli oluşturması ve ileriki nesillere bu davranışın aktarılması amaçlanır. Geleneksel toplum yapılarında bir bireyin kültürlenmesi, çoğu durumda bağlı olduğu sosyal ve kültürel çevre sayesinde sağlanır. Kültürel bakımdan süreklilik ise toplumların ortak değer, anlam ve inanışlar etrafında bir araya gelmesini zorunlu kılar.

Kıztaşı: Geçmişte Van'ın Amik köyünün gençlerinden biri, güzel bir kıza âşık olur. Genç, sevdiğiyle görüşmek için her gece gölü geçer. Dizdarın kızı da sevdiği yönünü bulsun diye, yüksek bir taşın üzerine ışık yaktırır. Böyle buluşmalar devam ederken... genç yönünü bulamayarak azgın dalgaların arasında kaybolur. Sevgilisini göremeyen kız dua eder... Duası kabul olan kız taş olur. Günümüzde Adilcevaz'da gölün kıyısında Kıztaşı adı verilen taş kütlesi bulunur (Sakaoğlu, 2003: 25-26).


Efsanede sevdiği insandan ayrıldığına inanan kızın dua etmesiyle taş kesilme figürü konu edilmekte, sevdiğine kavuşmanın çaresi olarak da ödül olarak kızın taşlaşması efsanenin motifini oluşturmaktadır. Burada sevginin kutsiyetine verilen önem insan davranışı için örnek model oluşturmaktadır.


Ejderha: Elazığ'a bağlı Harput ilçesine vaktiyle bir ejderha musallat olur. Halk... dönemin âlimlerinden Fatih Ahmet Baba'ya müracaat ederler... Bir gece gelen ejderha nedeniyle halk panik içinde kaçışır... Herkes kaçtığı için yalnız kalan Ferhat Baba avuçlarını açarak Allah'a dua eder. Duanın bitimiyle birlikte üstüne gelmeye başlayan ejderha bulunduğu yerde taş kesilir. Anlatıldığına göre, ejderhanın taşlaşmış hali bugün bile canlılığını korumaktadır (Sakaoğlu, 2003: 32-33).


Dikmetaş: Zamanında Bayburt Çaykara yolu üzerinde Dikmetaş (Hayık) adı verilen köyde zengin bir ermeni yaşarmış... Bir kış mevsimi hayvanlarına yedirecek otu bulamayan köylünün biri ermeniden ot ister. Ermeni ise ot vermenin karşılığında köylünün güzel kızını ister. Baba istemeyerek de olsa kızını vermeye razı gelir. Düğün günü yaklaşınca kız Allah'a yalvarır... Duası kabul olur ve o gece ermeninin bütün otları yığınlar halinde taş kesilir... Bu yığınlardan bir tanesi ve yığının bağ yerleri bugün bile belirgin şekilde görülür (Sakaoğlu, 2003: 42-43).


Yukarıdaki efsanelerde benzer motifler bulunur. Her iki efsanede temel oluşturan motif, kurtuluşun çaresi olarak görülen dua ve duanın sonucu olarak meydana gelen cezalandırmadır. Ermiş olduğuna inanılan kişinin dileğinin gerçekleşmesi ve hayvanın taşa dönüşmesi ise bir cezalandırma motifidir. Dikmetaş efsanesinde de ana motif, bulunduğu durumdan kurtuluşun çaresi olarak dua eden kızın duasının kabul edilmesi ve cezalan-

67