Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/42

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

İslamiye öğretilecekti, ev tekke olacaktı, zaviye olacaktı. Kur’an zannederim bu hususların hepsine işaret ediyor.

Ne var ki o evlerin fonksiyonu bitmemiştir. O evler yine bir medrese gibi işlemeli. İslami ilimler orada onun çerçevesi içinde tedris edilmeli... o evler bir tekke ve zaviye gibi işlemeli... o evleri bir tekke ve zaviye gibi hizmet ettirmezseniz ve sizler de o evlerin bir sakinleri olarak büyük dervişler gibi en mükemmel şekilde orucu, en mükemmel şekilde namazı, en mükemmel şekilde tefekkürü icra ederek tekke ve zaviyede aranan manayı tam temsil edemezseniz Hazreti Muhammed Mustafa’ya ihanet etmiş olursunuz.

Halk Partisinin yaptığı kötülüğü sizin tahmin etmeniz mümkün değil, yani benim çocukluğum Halk Partisi yıkıldığı zaman 11 yaşındaydım. Çok fazla bilmem ama bununla beraber benim gördüklerim bile 300 sayfalık kitap yapar... yani ben bugün diyorum SHP, CHP, DSP canları cehenneme, onlar kadimden bu yana devam ede gelen temerrüt düşüncesinin eşsiz emsalsiz temsilcileridir.

O kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacağı ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır, her adım yine gününü doldurmadan yumurtayı kırma gibi bir şey.

3- Üzerine 8 rakamı yazarak işaretlediğimiz ve Fethullah GÜLEN'in muhtelif konuşmalarından bölümleri içeren kasedin deşifresidir. Bu deşifrede şu sözler yer almıştır.

a) İster maddi güçleri açısından, isterse kendi ülkelerindeki güç kaynakları ve gücü temsil eden güç kaynakları açısından, isterse ilim mahfilleri açısından, isterse toplumun büyük kesimlerine bu duygu ve düşünce ile ulaşmaları açısından, belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar, bu şekilde hizmete devam etmeleri şart, zaruri ve lüzumlu. Yalnız bir şey yapar, kıvama ulaşılmadan, özleri ile tam bütünleşmeden, gereken mesafe alınmadan, bir kısım erken kuluç diyebileceğim çıkışlar yapılırsa dünya başlarını ezer ve Müslümanlara Cezayir’deki hadise gibi yeni bir hadise yaşatırlar. Suriye’deki 82 yakası gibi bir hecehat yaşatırlar. Her sene Mısır’da yaşanan bir fezaat ve fecaat gibi bir fezaat ve fecaat yaşatırlar. Dünya İslami gelişmeden ve İslami Tekevvünden çok korkuyor. Bir yanlışlık bize falso yaşatır ve bu falso ile yediğimiz mağlubiyeti sonra telefi edemeyiz. Bu defa onlar sizi kıskıvrak derdest ederler ve bir daha da belinizi doğrultmanıza fırsat vermezler, Hafezanallah.

Bir batılı mütegallip, Şili’de hatırlarsan 15 sene geldi, milletin ense köküne bindi ve bir daha da gitmedi. Hatırlayacaksınız gelince bir daha gitmiyorlar. Aynen bunun gibi dünyanın her yerinde bir kısım aynı firavuniyetlere sebebiyet verilebilir. Dünya firavunlar çağını yaşıyor. Toprak firavun bitirmek için pek mümbit. O öyle bir dönemde tam özümüzü bulacağımız, kıvama ereceğimiz ana kadar, dünyayı sırtımıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağımız ana kadar, o kuvveti temsil eden şeyleri elimize alacağımız ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar, her adım erken sayılır. Her adım 20 günü doldurmadan yumurtayı kırma gibi bir şeydir. Civcivleri terk eden kuluçka gibi, civcivleri doluya, fırtınaya terk etmek gibi bir şeydir ve burada yapılan şeyler bunlardır. Burada yapılan şeyler mikro planda dünya ile hesaplaşma işidir. Bütün bir dünya ile hesaplaşma işidir. Ve dünya ile bir gün hesaplaşacak bu insanların, dünya ile hesaplaşma yollarını öğrenmeleri işidir. Talim ve terbiye işidir. Böylesine feleğin çemberinden geçenler, geleceğin fikir işçileri olarak kendi dünyalarını kuracaklar, fikir mimarları olarak kuracaklar fakat burada böyle defaatle

feleğin çemberinden geçmeyen insanlar, kendi acemiliklerine, toyluklarına takılacaklar

-42-