Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/40

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Allah Allah diyecekler. Birisi çıktı risaleleri yazdı, bir sistem geliştirdi. Bu sistem içinde milletin dinine, imanına hizmet ediyor. Ne zaman bu başına koyduğu bir takkeden dolayı Türkiye’de bir insanın karakolda can verdiği dönem, siz bunu bilmezsiniz. Camiden çıkmış unutmuş, başında takke var diye karakola götürülüyor ve orada ölüyor. Bir daha dönmüyor... başına çarşaf geçirdiğinden dolayı Erzurum’da Cumhuriyet Caddesinde kadının asıldığı dönemde, niye çarşaf giyiyorsunuz diye, demokrasinin rafta olduğu, istibdadın milleti kırıp geçirdiği dönemde... açıktan açığa mücadele yaşadık yani. Ben ondan daha sonra ki biraz demokrasiye açıldığımız dönemde, evimden çıkardım caminin kapısına kadar, Victor Hugo’nun Sefillerinde görmüşsünüzdür. Birini takip ediyor hafiye, aynen o hafiye gibi arkamdan polis geldi, cami kapısına kadar.

İmana ve Kur'ana hizmet düşüncesini evlerimizde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Sizin de aşina olduğunuz Işık evlerinde, ışık komplekslerinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada da gerçekleştirmeye çalışalım. Bu hizmetin kendine göre bir sistemi var.

Cezayir’i, Mısır’ı, Suriye’yi yaşamayalım.

Ve Müslümanlara Cezayir’deki hadiseler gibi yeni bir hadise yaşatırlar, Suriye’deki 1982 yakası gibi bir yaka yaşatırlar... dünya İslami gelişmeden çok korkuyor. Bu dünyanın değişik ırktan, değişik düşünceden meydana gelen insanlarının dirilmesine, o kafir, o zalim dünyanın tahammülü yok. Çok tedbirli, çok temkinli ve tedbirli hareket etme mecburiyeti var. Bu hizmetin içinde bulunanlar, bu hizmete göre hizmet vermek isteyenler, her birisi dünyayı idare edebilecek bir diplomat gibi hareket etmeli, kendi planındaki meseleleri çözdükten sonra ülkesinde de çözmeye çalışmalı bu şekilde. İman ve Kur’ana hizmet düşüncesini evlerimizde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Sizin de aşina olduğunuz ışık evlerinde, ışık komplekslerinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada gerçekleştirmeye çalışırken bu hizmetin kendine göre bir sistemi var. Dünya firavunlar çağını yaşıyor. Toprak firavun bitirmek için pek münbit. Böyle bir dönemde tam özümüzü bulacağımız, kıvama geleceğimiz ana kadar, dünyayı sırtımıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağımız ana kadar, o kuvveti temsil edeceğimiz şeyler elimizde olacağı ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre, bütün Anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar her adım erken sayılır.

İsterseniz Frenkçe tabiri ile bu evlere Sarf evleri denebilir. Bu evlerde metafizik gerilime geçilir, bu evlerde planlar projeler üretilir. Bu evlerde yetişen yüreği pek, imanı pek veya onun sözleri ile diyelim, hakiki imanı elde etmiş adam, kainata meydan okuyan bu adamlar bu evlerde yetişirler. Bu evler doldurma boşaltma yerleridir. İnsanlar burada dolar, sonra gider boşluklara boşalırlar... hususi ile her şeyin kapatıldığı, bütün kapılara kilit vurulduğu bir dönemde bu evler geçmişte olan misyonlarından daha büyük misyon yüklenirler. Çünkü geçmişte bu evlerin yaptığı vazifelerden bazılarını medrese yapar. Bazılarını mektep yapar. Bazılarını tekke yapar. Bazılarını zaviye yapar. Gel gör ki bu evlerin temeline harç atıldığı zaman, dünyanın o dönem itibariyle en şereflilerinden birisinin kutlu eliyle harç atıldığı zaman artık medrese yoktu, mektep misyonlarından uzaklaştırılmıştır. Tekkenin kapısına kilit vurulmuştur, zaviyenin kapısın arkasına sürgü sürülmüştür. O kapıları açmak, o kapılardan içeri girmek mümkün değildir. Bütün bu büyük misyonu, bu çok ağır vazife ve mükellefiyetleri bu evler görecekti. ...Allah bu evlere izin verdi. İzni Allah verdi, cami kapatan zihniyete rağmen, mescitte namaz kılınmasına müsaade etmeyen zihniyete rağmen, Allah şimdilik benim adım bu evlerden yükselsin ve benim adım bu evlerde anılsın, kitaplar okunsun, benden bahisler açılsın, geçmişte camilerde yapılan müzakereler yapılsın, kolektif şuurun müzakereleri, bundan sonra bu evlerde bir araya gelerek müzakere edilir.