Sayfa:Fethullah-Gülen-Davası-İddianamesi.pdf/22

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Bilhassa maruf ve iyi olanın men edilip, münkerin teşvik gördüğü karanlık dönemlerde bu vazife topyekün bir milleti alakadar eden sorumluluk sırasına girer.

Şahsen ben günümüzde bu vazifeden daha ali ve ince bir vazife bilemiyorum. Bundan dolayı hayatını bu vazife ile dopdolu geçirenlerin dünyası da ahireti de maruf olacağı kanaatindeyim. (Sayfa: 39).

Allah’ın adının yüceltilmesi uğruna yapılan mücadelede verilen kavganın sadece Allah için olacağını düşünüp, başka emel ve gayelerin bu halis işe karıştırılmamasına dikkat etmeli ve kuracakları sistemleri de bu temel prensip üzerine kurmalıdırlar. (Sayfa: 40).

Evet, başta da ifade etmeye çalıştığımız gibi bir cemaat veya toplum içinde çok faziletli insanlar bulunabilir. Bunlar manevi yönleri ile Allah’a çok yakın olabilirler. Ancak bu toplum içinde Emr-i Bi’l maruf, Nehy-i ani’l münker yapılmıyor ve bunun için müesseseler kurulup, bu vazife sistemli bir şekilde ifa edilmiyorsa Allah o cemiyetin altını üstüne getirir ve o cemiyet, o millet asla payidar olmaz. (Sayfa: 68).

Aslında dini hizmetleri belli bir teşekkülün emrine verme, başkalarının bir oyunu olsa gerek. Böyle bir yaklaşımın İslam’ın cihad ve tebliğ anlayışıyla da bir alakası yoktur. Evet, İslam dini sadece camiye hapsedilecek bir din değildir, o bizim hem ahiretimizi, hem dünyamızı mamur etmek için gönderilmiştir. Öyle bir bütündür ki asla tecezzi ve inkisam kabul etmez. Dini bir bütün olarak ele alıp değerlendirdiğimiz ve ruhumuza sindirdiğimiz gün mezelletten kurtulmuş olacağız. Zira o gün ferdi, içtimai, insani, bütün müesseseler vahyin aydınlatıcı şuaları altında vuzuha kavuşacak ve insanlar karanlıklar içinde bocalamaktan kurtulacaktır. (Sayfa : 87).

Fethullah GÜLEN bu kitabında yetiştirdiği kadrolardan şu hususları telkin etmektedir. (Sayfa: 206).

Tebliğ ve irşad vazifelerin en mukaddesidir.

Tebliğ normal zamanlarda farz-i kifaye olsa bile günümüzde ihmale uğrayan meselelerden olduğundan farz-ı ayn’dır. Onun ihmali katiyen caiz değildir.

Bu vazifeyi ihmal ederek ölen bir kimsenin nifak içinde ölmüş olmasından endişe edilmelidir.

İçinde bu kutsi vazife yapılmayan toplumu Allah’ın helak etmesi muhtemeldir.

Bu kutsi vazife fert millet, devlet planında ele alınmalıdır. Müslüman dünya nizamının ana unsurudur, onun bulunmadığı dünyada nizam olmadığı gibi, onun varlığının söz konusu olduğu yerde de anarşi ve terör olmaz. Bu ise Müslüman’ın tebliğ vazifesini hakkı ile eda edip etmemesine bağlıdır.

Bize tebliğ adamları lazımdır. Bu dini ayakta tutacak ve onu cihanın dört bir yanına götürecek olanlar da ancak onlardır.

Tebliğ adamı tebliğde çok ısrarlı olmalıdır.

Tebliğ adamı havari karakterinde olmalıdır.

3-Strateji ve taktik:

Strateji ve taktik konusunda sanık Fethullah GÜLEN kitaplarında şunları yazmıştır.

"Fasıldan Fasıla 1" isimli kitabında yazılanlar;

Dengeli bir hizmet eri söyleyeceği şeyleri hemen söylemez. Olabilir ki söylememesi gereken her şeyi hemen söylerse kendisine hayat hakkı tanımayanlar çıkabilir. Şartlar aleyhine ağırlaşabilir. Dolayısıyla sıkıntılı bir atmosfere düşebilir. (Sayfa :119).

Bugün devrin getirdiği şartla ve hizmetin stratejisi açısından, bir yanağına vurana öbür yanağını çevir, karşılık verme, sokağa dökülme diyorsak, bu manada bu ruhu temsil gereğinden dolayıdır. İleride inşallah Muhammed-i Zemin tam oturacak ve Muhammed-i renk bütün renklere hakim olacaktır. (Sayfa: 222).

"Fasıldan Fasıla 2" isimli kitapta yazılanlar;

Evet Allah Resulü etrafında her zaman işte böyle Serdengeçtiler oldu, ama o hayatın hiçbir anında, hiçbir tedbirde kusur etmedi, kuvvet dengesinin olmadığı bir yerde

-22-