Sayfa:Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber 1.pdf/48

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
32
ERZURUM'DAN ÖLÜMÜNE KADAR ATATÜRK'LE BERABER

tasavvur hudutlarının aşılmaz maveralarına dalmış ve saplanmış olarak :

—Arkadaşlar, tek tedbir : Hakimiyet-i Milliyeye müstenid bilakaydü şart müstakil bir Türk Devleti teşkil etmek ve bu hedefe behemehal vasıl olmaktır.

Dedi ve devam etti :

"Hedefimiz bu olacaktır. Kolay şey değil. İdealimizi tahakkuk ettirmek yolunda şimdiden şahıs şahıs yükleneceğimiz vazifeler ağır, müşkül, hatta tehlikeli olacaktır. Milli mücadele, topyekun mücadele esastır. Büyük mukavemetlerle, ihanet ve hiyanetlerle karşılaşacağımız muhakkaktır. Mücadelei milliyeye atılanların mahv ve ifnası için, Saray, hükümet, ecnebiler muhakkak ki ilk andan itibaren harekete geçeceklerdir. Ayrıca yer yer memleket halkının da iğfal edilmesi, isyanlar, ihtilaller çıkartıl­ması ve bütün bu menfi hareketlerin milli mücadele aleyhine tevcihi galip ihtimal dahilindedir. Daha kimbilir, akla gelen ve gelmiyen ne entrikalar ne fesatlar, ne tuzaklarla karşılaşacağız. Milli Mücadeleyi milletin büyük ekseriyetine dayanarak sür'atle hızlandırmak ve organize etmek zorundayız. Memlekette ve elimizde tek tepe ve tek kurşun kalıncaya kadar mücadele etmek azmimiz daima mahfuz kalacaktır ve kalmak mecburiyetindedir."

Paşa, sözünü bu noktada birden kesti ve hepimizi ayrı ayrı dikkatli ve bir ana sığabilen bakışlariyle süzdükten sonra devam etti : "

—Görüyorsunuz ki, arkadaşlar; yürüyecemiğiz yol tehli­ kelerle, çetinliklerle, hatta ölmek ve öldürülmek ihtimalleri ile doludur. Sarp ve haşin bir yoldur. Bu tehlilkelere göğüs vermeye kendisinde iktidar, azim, imkan ve cesaret görmeyen arkadaş­larımız varsa, şimdiden aramızdan ayrılabilirler. Ancak bu say­dığım tehlikeleri, ihtimal ve yorgunlukları göze alabilenlerdir ki benimle teşriki mesai etmeyi kabul etmiş olurlar. Hiçbir arkadaşımın vicdanı, düşüncesi, karar serbestliği, umumi ve hususi vaziyetinin icap ve sevkleri üzerinde tesir hasıl etmek istemem. Her arkadaş vicdanı ile başbaşa kalarak serbestçe düşünmeli, karar almalıdır. Vaktimiz var. Hemen karar almak mecburiyeti­miz yoktur. Sonradan herhangi bir bozgunculuğa mahal kalma-