Mustafa Kemal Paşa'da Azim ve İrade
338 ERZURUM'DAN ÖLÜMÜNE KADAR ATATÜRK'LE BERABER
Diyebilirim ki sadrı sabık en son muhabere neticesiyle ve bunun pek devamlı tesir ve ciddiyeti münazarasiyle binnihaye çekilmek lüzumuna kail ve bütün kuvayi mâneviyei mukavemeti zail olarak istifasını takdim eyledi.
İşte, sessiz, sadasız, liveçhilvatan çalışılan ve tek başına bir azmi naçizi nezahetperveri ile başarılan vak'ai muazzama budur”
Hulâsa bu mektubunda Kerim Paşa, bu yazılarının Ferit Paşa ile Padişah tarafından görüldüğünü ve onun üzerine karar verildiğini ve Ferit Paşa'nın istifası vuku bulduğunu ve bunları izaha kendisini sevkeden sebebin “tesbiti hakayıkı macerayı mesbuka” olduğundan bahsediyordu.
Bu sekiz saatlik telgrafbaşı muhaberesinin ertesi gecesi, yine Heyeti Temsiliye müzakeresinden sonra, odasında Hüsrev Sami ve ben ve bir de mezunen memleketine gidecek olan Bekir Sami Bey bulunuyorduk.
Bekir Sami Bey çiftliği olan Tokat'a mezunen gidecekti ve bu suretle veda için gelmişti. Bekir Sami Bey, bizimle beraber mektepte yatmazdı. Mektebe yakın, aynı cadde üzerinde kiraladığı bir evde ikamet ediyordu.
Bazı geceler, işimiz olmadığı zamanlar, hanesinde toplanır, görüşürdük. Bekir Sami Bey, esasen hoş bir zattı. Zarifane şakaları vardı. Fikrinde de sabit, düşündüğünü söyleyen ve söylediğini düşünen diplomatlardandı.
İşte bu sırada Mustafa Kemal Paşa, dedi ki: Ali Galip Bey ve Muhittin Paşa'nın Sıvas'a yürümeğe teşebbüsleri zamanında Mazhar Müfit bir gece bana vaziyetin vehametinden bahsetti, ben de, ona azim ve iman tavsiye ettim. Gördünüz mü azim ve irade sayesindedir ki, İstanbul bizimle anlaşmak için vasıtalar arıyor,
Hiç şüphesiz Padişah da bu işin içinde. Anlıyorum ki, Ferit Paşa artık bugünlerde herhalde istifa edecektir. Zira, artık fesat çevirmeğe takati kalmadı. Paşa'nın söylediği azim ve irade meselesi şöyle olmuştu: Ali Galib'in, İngiliz binbaşısı Noel Bey'le birlikte Malatya'da gönüllü toplamaları ve Kürt'leri isyana teşvikleri ve Ankara valisi Muhittin Paşa'nın Çorum'daki hareketi bizim için büyük bir tehlike teşkil ediyordu.