Samsun'a çıkıp Amasya'dan çektiği ilk şifreli telgrafı alınca bütün bütün şüphem kuvvetlendi ve hükmüm sağlandı : Hürriyet ve İtilafçı bir Paşa.
Mustafa Kemal'i n 44 sayı ve 1 haziran 1 335 tarihini taşıyan bu telgrafı şuydu :
"Vilayat-ı şarkiye Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin vilayet merkezleri ile livalarında ve mülhakatında teşkilatı var mıdır ? Belli başlı müessis ve mümessilleri kimlerdir ? Civar vilayetlerdeki teşkilat ile haiz-i irtibat ve muhaberede midir ? Başka cemiyetler var mıdır ? Bittahkik iş'arına i nayetlerini rica ederim."
Üçüncü Ordu Müfettişi Fahri
Yaver-i Hazret-i Şehriyari
MUSTAFA KEMAL
Kendi kendime tahminlerimi hükümlere bağlıyarak yürütüyordum :
—Damat Paşa'nın şark vilayetlerinin Ermenistan'a terki hakkındaki yumuşak ve mütemayil hareket tavrı sezilir sezilmez, teşekkül eden "Vilayat-ı Şarkiye Müdafaai Hukuk Cemiyeti"[1] anlaşılan Mustafa Kemal Paşa'nın eli ile tasfiye edilecek. Paşa telgrafında başka cemiyetlerden bahsederken de herhalde "İttihat ve Terakki"yi kastediyor. Anlaşılan hem Müdafaai Hukuku, hem de " İttihatcı" diye hepimizi ortadan yok edecek.
O anda ne bileydim ki ben, Damat Ferit Paşa, Mustafa Kemal gibi büyük bir vatanseveri ve kahramanı İstanbul'dan uzaklaştırmak için bir memuriyet ihdas ediyor ve Mustafa Kemal de A nadolu'ya geçmek ve hemen milli ihtilale başlamak için böyle bir memuriyeti fırsat ve nimet sayıyor.
Tabii her şeyden gafil ve şüphelere boğulu bir halde kendisine telgrafla cevap verdim ve cemiyetlerden maksadının ne olduğunu, neleri ve kimleri kasdettiğini sordum. Gerçi Bitlis'teki üç-dört yüz nüfus arasında henüz Müdafaai Hukukteşekkül etmemişti amma, memurlar ve halk arasında İttihatcı olanlar vardı ve bunlar İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kendi aralarında hala yaşatıyorlardı.
- ↑ Bu cemiyetten ilerde uzun uzun bahsedeceğim.