Sayfa:Erken Soğuk Savaş Ankara'sında Sinema Kültürü.pdf/14

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

S. Gökatalay, Erken Soğuk Savaş Ankara’sında Sinema Kültürü


O zamana kadar eşi benzeri olmayan derecede lüks imkânlara sahip olan Büyük Sinema’nın yapımı da yaklaşık olarak iki yıl sürmüştür. O dönemin sinemalarının çoğuna yirmi kuruşluk biletlerle girilebilirken, Büyük Sinema’daki dört kişilik localar için satılan biletler beş lira (beş yüz kuruş) tutmaktadır (Duman, 2012, s. 69). Sıradan koltuklar için 100 kuruş, balkonda film izleyebilmek için de 200 kuruş vermek gerekmektedir. O zamana kadarki en lüks sinema olan Yeni Sinema’da film izlemek normal koltuklar için 100 kuruş, özel koltuklar için 63 kuruş ve balkonlar için 100 kuruştur (Karagözoğlu, 2004, s. 87). Yeni Sinema’yla kıyaslandığı zaman, Büyük Sinema’nın ne kadar lüks bir sinema salonu olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Büyük Sinema’nın bu şekilde, oldukça konforlu bir bina olarak inşa edilmesi, sahiplerinin seçimleriyle ilgilidir. Büyük Sinema’nın sahipleri, dönemin önde gelen Ankaralı iş adamlarından Kazım Rüştü Güven ve Hamdi Başaran’dır. Güven ve Başaran, sinemaları için hiçbir masraftan kaçınmamışlardır (Karagözoğlu, 2004, s. 82). Sahiplerinin bu politikası ise, Büyük Sinema seyircisinin genellikle elit kesimden kişilerin olmasına neden olmuştur. Film galalarının yapıldığı Pazartesi günleri, Ankara kent seçkinleri Büyük Sinema’da boy göstermiş ve bu galalar kadınlar arasında “adeta bir kıyafet, bir takı yarışması haline” gelmiştir. Dönemin diğer lüks sineması olan Yeni Sinema’da olduğu gibi, birkaç istisnai durum dışında, Büyük Sinema’da da Türk filmleri ya da dublajlı filmler gösterilmemektedir (Karagözoğlu, 2004, s. 95). Aşağıda tartışılacağı üzere bir filmin dublajlı olup olmaması, Ankara sinema kültürüne şekil veren en önemli etkenlerden birisi olmuştur.

Özel olarak Yeni Sinema ve Büyük Sinema’nın genel olarak bütün Ankara sinema salonlarının izleyici kitlesini sosyal olarak etkileyen bir diğer önemli etken ise devlet erkanının ve dönemin önde gelen siyasilerinin, yalnızca üst sınıf insanların gittikleri salonlarda film izlemeleridir. Bu bağlamda, Can Yücel’in, Aralık 1938’den Ağustos 1946’ya kadar Türkiye Eğitim Bakanı olan babası Hasan Âli Yücel’e ilişkin aktarımları da önemli bir noktaya işaret etmektedir. Yücel ailesi kendileri için ayrılan locada film izlerken, o yıllarda asi bir ergen olan Can Yücel, locaya gitmediğini, bunun yerine paradide oturduğunu söylemektedir (Ekmekçi, 1992, s. 12). Büyük Sinema’nın açılışını yapan İsmet İnönü’nün ve Mayıs 1950’de başbakan olan Adnan Menderes’in de Büyük Sinema’da kendilerine ait locaları vardır (İşçen, 2018, 21 Eylül).[1] Bu dönemde siyasilerin sinema salonlarıyla olan ilişkileri o denli önemlidir ki, Karagözoğlu’nun iddiasına göre, Türk siyasetinin önde gelen bazı kişileri, sevgili ya da eşleri ile bütün seanslar sona erdikten sonra Yeni Sinema’ya gelip, burada kamudan gizli biçimde filmler izleyebilmektedir (2004, s. 42).

Önde gelen siyasilerin uğrak yeri olan Büyük Sinema’da gösterilen filmlerin dublajlı halleri ise, 1950 yılında faaliyete geçen Cebeci Sineması’nda seyirciyle buluş-

A
B
Şekil 5A ve 5B. Büyük Sinema’nın parteri ve boş hâli. Kaynak: Mortaş, 1949, ss. 10-11.

  1. 21 Atatürk’ün de Yeni Sinema’da kendisine ait bir locası vardır (İşçen, 2018, 20 Eylül).
160
Ankara Araştırmaları Dergisi 2019, 7(1), 147-174