çalış- fiilini kılınış yönünden tasvir eden gramatikal bir unsur olarak işlev görür. Diğer bir deyişle, dış yapıda söz dizimi açısından Temel Parça, Zarf Parçasına bağlıymış gibi görünse de derin yapıda Temel Parça anlam açısından kendisinden önceki Zarf Parçasında bulunan tam fiili ‘actional phrase’ niteler.” (Gökçe 2013, 50).
“Bir yapımlık bağlı birim, aynı tür sözden aynı tür söz türetiyorsa, ekin işlevi açık ve belirgin olmakta, isimden fiil veya fiilden isim türetiyorsa, ek belirgin bir işleve sahip olmamakta, getirildiği isim veya fiille herhangi bir biçimde ilgili fiil ve isimler türetmektedir. İşte bu olgu, isimlerden yapılan birleşik fiiller ile fiillerden yapılan birleşik fiiller arasında da olduğu gibi geçerlidir.” (Karaağaç 2011, 193). Bu sözleriyle Karaağaç, asıl fiile zarf-fiil eki ile bağlanmış olan yardımcı fiillerin de birer fiilden fiil yapma eki gibi çalıştığını ve bu nedenle bunların belirli bir işleve sahip olduklarını açıklamaktadır: u-, bil-, al- : iktidar, yeterlik; ver- : kolaylık, birdenbirelik, çabukluk, tezlik; gör-, dur-, ko-, koy- : süreklilik, veya devamlılık, deneme; gel-, kal- : beklenmezlik, çabukluk; yaz-: yaklaşma. Yani Karaağaç’a göre bu türden yardımcı fiiller; birer fiilden fiil yapma eki gibi işlev görerek zarf-fiilli yapıdaki fiile yeni bir anlam kazandırırlar. Buradaki önemli nokta, tasvir fiili olan yardımcı fiillerin, eklendiği fiile yeni bir anlam kazandırması ve asıl fiili işlev yönünden işaretlemesi konusudur.
TASVİR FİİLİ OLARAK SAYGI FİİLLERİ
Tasvir fiilleri; yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere, zarf-fiilli parçadaki eylemi işlev bakımından belirtmesi nedeniyle kendi içinde yine sınıflandırılırlar. Sözcüklerin zamanla anlam değişikliğine uğraması, dilin kullanımındaki temel değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda; bu tasvir fiillerinin hem çağdaş Türk lehçeleri hem de tarihî Türk lehçeleri için değişkenlik gösterebileceği ve konunun dilin en değişken alanı olan anlamla ilgisi bakımından tam ve kesin bir sınıflandırma yapmanın zorluğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen; yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere (yapıver-, bakakal- vb.), bu yardımcı fiiller kullanım sıklıkları bakımından, asıl fiili hangi işlev bakımından nitelediklerine göre sınıflandırılabilmektedir. Eski Uygur Türkçesinde de bugün Standart Türkiye Türkçesinde kullanılmayan ve bu sınıflandırmaya dahil edilebilecek olan bazı tasvir fiilleri mevcuttur. Bu çalışmanın asıl konusu da birçok araştırmacının farklı yönlerden dikkat çektiği, Eski Uygur Türkçesinde asıl fiili (zarf-fiilli parçayı) saygı yönünden niteleyen tasvir fiilleridir: yarlıka-, tegin-, ötün-, yükün-.[1]
Gabain; yukarıda da bahsi geçen, birleşik fiilleri sınıflandırdığı çalışmasında Eski Uygur Türkçesindeki saygı bildiren yardımcı fiilleri “İngilizcedeki will, can, must; Almancadaki werden, können, müssen gibi” (1988, 24) şeklinde açıkladığı Modal Yardımcı Fiiller grubuna dahil etmektedir. Gabain, bir başka çalışmasında bu yardımcı fiilleri şu şekilde açıklamıştır: “Modal yardımcı fiillerin bir alt bölümü modal saygı fiilleridir; mantıkî esas fiil, -u zarf fiil şekline sahiptir. kıl-u tägin- ‘fedakârlıkla bir şey yapmak’, yükün-ü ötün- ‘bağlılıkla hürmet etmek’, bältür-ü yarlıka- ‘saygıyla bir şey göstermek’. Esas fiil –galı şeklinde ise, modal saygı fiili değil, modal yardımcı fiil söz konusudur: bar-galı ötün- ‘gidebilmeyi rica etmek’, boşurgalı yarlıka- ‘öğrenmeyi emretmek’. Yalnız ti- ‘demek’, ay- ‘söylemek’, ayt- , ayıt- ‘sormak’ fiilleri, modal saygı fiillerinden önce -˚p şekliyle gelirler: ti-p ötün- ‘saygıyla söylemek’”
- ↑ “Ötün- and tägin- are used for marking speech and action respectively, of the individual who has an inferior status” (Erdal 2004, 529).
International Language, Literature and Folklore Researches Journal
2017, Year 5, Issue 11
Issn: 2147-8872