İçeriğe atla

Sayfa:ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDE TASVİR FİİLİ OLARAK SAYGI FİİLLERİ.pdf/4

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
www. turukdergisi.com
Raziye Ersan
 

Eker, ilk gruba dahil ettiği tasvir fiillerinin asıl eylemin kılınış çeşidini göstermeye yaradığını belirtmiştir (2011, 432).

Karahan, birleşik fiilleri 1. Bir hareketi karşılayan birleşik fiiller ve 2. Bir hareketi tasvir eden birleşik fiiller olmak üzere işlevine göre ikiye ayırmıştır. Karahan, ilk gruba dahil ettiği fiilleri de a. Ana Yardımcı Fiillerle Kurulan Birleşik Fiiller (yok et-, karar kıl-, konuşacak ol vb.) ve b. Diğer fiillerle kurulan birleşik fiiller (“ol-, et-, kıl-, yap-, bulun-, başla-“ yardımcı fiilleri yerine asıl fiillerin kullanıldığı “yol al-, para ye-, diş bile-“ gibi) olarak iki grupta sınıflandırmıştır. İkinci grupta yer alan, bir hareketi tasvir eden birleşik fiillerin “zarf-fiil eki taşıyan bir fiil ile bir tasvir fiilinin birleşmesinden meydana gelen fiiller” olduğunu dile getiren Karahan; bu fiillerin asıl fiile yeterlik, ihtimal, tezlik, yaklaşma vb. anlamları kattığını ifade eder (2012, 73).

Karaağaç’ın sınıflandırması Ergin’in sınıflandırmasıyla birebir örtüşmektedir. Karaağaç da birleşik fiilleri, 1. İsimlerle yapılan birleşik fiiller Ör. Arz et-, şaka yap-, sabret-, vermiş bulun-, gidecek ol- vb. 2. Fiillerle yapılan birleşik fiiller olmak üzere ikiye ayırır ve ikinci grup için bir asıl fiilden sonra zarf-fiil eki ile birleşen bir yardımcı fiilin geldiğini söyler. Karaağaç; “İsimlerle yapılan birleşik fiillerde olduğu gibi, bu fiillerle yapılan birleşik fiil öbeklerinde de yardımcı fiil, geriye doğru bir işlev görür, yani yardımcı fiilin yönü geriye doğrudur. Bu, Türkçenin yapımlık yönüdür ve gerçekten de yardımcı fiil, bir fiilden fiil yapma eki gibi çalışır.” (2011, 193) açıklamasıyla, diğer araştırmacılar gibi zarf-fiilli birleşik fiillerde zarf-fiilli yapının asıl fiil olduğunu, çekimli fiilin ise bu asıl fiili işlev bakımından tamamladığını dile getirmektedir.

Araştırmacıların temel olarak birleşik fiilleri yapı bakımından “fiil + zarf-fiil eki + fiil” ve “ad + fiil” şeklinde sınıflandırdığı görülmektedir; fakat Uğurlu (2009), birleşik fiilleri ele aldığı makalesinde, zarf-fiil ekinin bir fiilden isim yapma eki olması dolayısıyla zarf-fiilli parçanın da artık bir isim olduğu gerekçesiyle yukarıda da bahsi geçen tüm birleşik fiillerin yapı bakımından birbirinden farkının olmadığını, bu sebeple tüm birleşik fiillerin ad + eylem yapısında ele alınması gerektiğini dile getirir. Dolayısıyla Uğurlu; birleşik fiiller için “isimlere fiiller getirilmek suretiyle oluşturulan fiillere ‘birleşik fiil’ denir” (2009, 410) tanımlamasını yapmaktadır ve birleşik fiilleri yapı ve dizim bakımından sınıflandırmak gerektiğini, anlamın ise yalnızca denetleyici bir ölçüt olarak kullanılabileceğini ifade etmektedir (2009, 407).


 Uğurlu’nun (2009) tanımı; yapı bakımından doğru ve birleşik fiillerin tasnifi açısından kapsayıcı bir tanımdır; ancak birçok araştırmacının da ayrı bir başlık altında inceleme gereği duyduğu tasvir fiilleri, yapı ve dizim bakımından Uğurlu’nun tanımına uymasına rağmen diğer birleşik fiil yapılarından bir yönüyle ayrılmaktadır. Bu tür birleşik fiil gruplarında, her ne kadar zarf-fiil eki bir yapım eki olarak eklendiği fiili isim türünden bir sözcüğe dönüştürmüş olsa da buradaki fiil, anlam olarak hâlâ fiilliğini korumakta ve bağlam içerisinde, gerçekleştirilen asıl eylemi ifade etmektedir. Burada kişi ve zaman ekini alan her ne kadar yardımcı fiil ise de işaret edilen anlam, zarf-fiilli yapıdaki eylemdir. Karaağaç, “Öbeğin vurgusu asıl öge olan fiil üzerindedir” (2011, 195) ve Karahan da “Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir.” (2012, 79) sözleriyle bu duruma dikkat çekmiştir. Örnek verilecek olursa “STTü. bütün gün çalışıp durdum birleşmesinde, STTü. dur- yardımcı fiili ayrı bir olguyu ifade etmez, sadece STTü.


TÜRÜK

Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi

2017, Yıl 5, Sayı: 11

Issn: 2147-8872

- 457 -