180
Gençlerin işsiz olduğu her ülkede sosyal sorunların çıkması normaldir. Çünkü insanlar boş kalmak istemiyorlar.
kalp krizi sonucu öldüğünü söyledi, biz inanmadık ve çevremizde karamsar bir atmosfer oluşmaya başladı. Aynı zamanda çok da çalışıyorduk. Dünya Bankası projelerinde bir avantaj vardır; en üst düzey memurlar toplanıp, bir günde beş altı farklı toplantı yapıyordu. Seylan’da kalkınma örgütleri, hükümet ve özellikle NGO genel sekreterleri, batı ülkelerinin temsilcileri, her ülkede farklı bir ilde çeşitli kalkınma projeleri uyguluyordu. Araştırma enstitüleri, üniversite raporları aracılığıyla kısa zamanda ülkenin durumu hakkında iyi bir röntgen çekebilirsiniz; çünkü o kadar çok rapor, o kadar çok uzman vardı ki raporları okumak, uzmanlarla konuşmak yeterliydi. Maalesef proje dokümanları ve istatistikler bir “tropikal” ormana dönüşmüş durumda olduğu için en önemli rehber yine Dünya Bankası’nın Washington’da hazırlamış olduğu bir memorandumdu; Aide Memoire, dört sayfalık bir doküman. Sri Lanka’da en fakir kişi ayda 700 Rupi, yani 20 dolarlık bir devlet desteği alıyordu. Ayrıca haketmedikleri halde destek alan yüzde 30’luk bir grup vardı. Bu yüzden gerçekten ihtiyacı olanlar yardım alamıyordu. Biz bu kapsamda yardıma muhtaç hassas grupları en çok kırsal alanda tespit ettik ve Seylan’da kırsal alan kurak ve yüksek dağlardan oluşuyordu. Kuru alanlarda pek çok sulama havuzları ve kanallar yapılmıştı. Havuzlar bakımsızdı ve kumla doluydu. Buralara projenin fonuyla hızlıca girebildik. Bu konuyla ilgili ILO’nun standart formülleri vardı; bir dozer veya kepçe bir günde 225 metreküp kum taşıyabilir veya bir işçi, kadın veya erkek yarım metreküp kazı yapabilirdi. Bir gün bir kliniğe gittiğimde doktor bana, “Bizim fakir toplum vejeteryan ve yıllarca aç kaldıkları için, onların çalışacak gücü kalmadı. Bence kadınların veya erkeklerin yarım metreküp kazı yapması mümkün bile değil. Yoksa sizin proje kırsal alandaki birçok kişinin ölümüne sebep olabilir. Bir işçi günde 20 Rupi -o zaman 50 Rupi bir dolar değerindeydi- alıyor. Proje bütçesinden hem işçilere hem de kırsal alanda mağdur olan diplomalı gençlere iş vermek gerekiyor. Onlara maaşlı iş verebilirsiniz ve onlar inşaat mühendislerinden eğitim alabilirler,” dedi. Ayrıca, “İşsiz eğitimli gençler devlet için en tehlikeli grup; çünkü çabuk siyasîleşiyorlar,” diye ekledi. Bu konuyu Hilton Oteli’nin Safari odasındaki toplantıda proje müdürüne ilettim; ama bana bunları söyleyen doktor hanımdan kimseye bahsetmedim. Kaynakları gizli tutmak, antropologların kişileri korumak için kullandığı en önemli metottur. Bunun üzerine Om, “Teşekkür ederim Carel, bana bir argüman daha verdin; antropologlar alan çalışmalarını biliyorlar,