Sayfa:C.H.P. 15. Yıl Kitabı (1938).pdf/32

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
Adliye teşkilâtının vaziyeti

Halen Türkiye Cümhuriyetinde bir, birinci reis ve bir baş müddei umumi ile on, ikinci reisi ve elli aza ve 18 baş müddeiumumi muavini ve yirmi beş raportör azadan müteşekkil olmak üzere dört hukuk; dört, ceza; bir ticaret ve bir icra iflas dairelerini muhtevi olan temyiz mahkemesi teşkilatı mevcut olup kaza birliğinin bir cüz'ü olan içtihat birliği ve kanunun her yerde tam olarak tatbiki bu teşkilatla temin edilmektedir.

En yüksek dereceli adalet mercii olan işbu temyiz teşkilatının mürakabesi altında çalışan 32 si müstakil ve 46 si mürettep yani ağır ceza işlerile birlikte asliye mevaddını da rüyet eden ve bir reis ile iki aza ve bir âza muavininden müteşekkil bulunan 78 ağır ceza mahkemesi ve yine 1 reis ile 2 aza ve 1 aza muavininden müteşekkil olmak üzere çalışan (4) asliye ceza, (10) asliye hukuk ve (4) ticaret mahkemesi ve tek hâkimden ibaret almak üzere (145) asliye hukuk mahkemesi, (141) asliye ceza mahkemesi ve yine bir hakim tarafından hem hukuk hem de ceza işlerine bakılan (197) asliye mahkemesi ve (171) tane de hukuk ve ceza mevaddinin sulh kısmına bakan sulh mahkemesi olmak üzere cem'an (750) mahkeme mevcuttur. Bu mahkemelerde filen kaza vazifesini gören (312) si ağır cezada (16) si ticaret mahkemesinde ve (185) i asliye hukukda ve (157) si asliye cezada (183) ü hem asliye hukuk hem asliye cezaya bakan tek hâkimli mahkemelerde (171) i sulh mahkemelerinde ve (10) icra reis muavinliğinde ve (360) i sorgu hâkimliği işlerinde çalışan (1394) hâkim ile bu mahkemeler nezdinde ämme hukukunu temsil eden (507) Cümhuriyet müddeiumumi ve muavini ve (348) icra memuru ve (10) adli tabip mevcuttur. Bunlardan başka ikinci mertebe memuru olarak yine bu mahkemeler nezdinde (465) baş katip ve muavini ve (1923) zabit kâtibi ve (1068)i piyade ve (768) i süvari olmak üzere ceman (1836) mübaşir çalışmaktadır.

Yapılan adli teşkilâtın gayesi olan teyzü adaletin hakkile ifası bu işe memur olan hâkimlerin tam bir ilmi kifayet ve istiklâl ile hareket ve ifayı vazife etmelerine vabeste olup bu husus Kânunuevvel/1934 tarihine kadar 766 sayılı hâkimler kanunu ile temin edilmekte idi.

Adli mevzuatımızın kendinden beklenilen faydalı neticeleri vermesi için aranacak mühim bir nokta, bu kanunları tatbik edecek olanların kudret ve ehliyet sahibi bulunmalar ve ayni zamanda hâkimlerde ehemmietle aranacak olan seciye, metanet ve doğruluk gibi haslatları haiz olmalarıdır. Adaleti halk arasında tevzi etmek vazifesini üzerine alacak olan håkimlerin mesleğe