Sayfa:C.H.P. 15. Yıl Kitabı (1938).pdf/18

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
5

yiklik esası gibi bir az sonra tahakkukunu görmekle bahtiyar olduğumuz inkılâp fikirlerini de ifade eder.

Ayni nizamnamenin ikinci maddesinde Halkçılık mefhuu çizilerek «Halk Partisi nazarında halk mefhumunun her hangi bir sınıfa münhasır olmadığı, hiç bir imtiyaz iddiasında bulunmıyan ve umumiyetle kanun nazarında mutlak musavat kabul eden bütün fertlerin halktan bulunduğu halkçıların hiç bir aile, hiç bir sınıf, hiç bir cemaat ve biç bir fert imtiyazı kabul etntiyen ve kanunlan vazetmekteki mutlak hürriyet ve istiklâli tanıyan fertler olduğu» tasrih edilmiştir.

Bütün bu yeni fikirlerle diriltici, yaşatıcı ve yükseltici esaslar üstünde Halk Partisi kurulurken diğer taraftan da Lozan sulhu (24/Temmuz/1923) ile şerefli haklarına sahip, kapitülasyonsuz ve tam müstakil yeni Türkiye devleti doğmuş bulunuyordu.

Harici dava muvaffakiyetle biter bilmez gözler, memleket içinde yapılacak işlere çevrildi. Partinin ilk ve yeni nizamnamesinde biraz kapalı ibarelerle yazılmış olan fikirlerin birbiri ardından tahakkuk ettirilmeleri devri gelmişti. İlk iş devlete yeni rejim adının verilmesi oldu. Milli hareketin kurduğu devlet, istiklâl muharebeleri senelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını taşımakta devam ediyordu. Yeni rejim hakikatte millet hâkimiyetine müstenit ve tam manasile bir cümhuriyet idi.

Yeni devlete kendi hakiki isminin verilmesi geciktikçe bir takım kara ruhlular umumi efkârı karıştıracak zararlı propagandalar için uygun zeminler buluyorlardı. Ecnebi devletlerden bazılarının rejimimizin mahiyeti hakkında tereddüt ifade eden vaziyetleri de sıkıntı veriyordu. Bu esnada çıkan bir hükümet buhranı rejimin hakiki adının konulmasına vesile oldu. Mevzu üzerinde bararetli müzakereler yapan partinin meclis grupu, vaziyetin halline çare bulunması için Büyük Şefin müdahalesini karar altına aldı. O zamana kadar her işte en doğru ve milletin hakiki ihtiyacına ve karakterine en uygun kararları almış olan Atatürk, Parti arkadaşlarını tenvir etti. Gene en doğru yolu o gösterdi. Parti, Şefinin teklifine uyarak cümhuriyetin ilânı kararını aldı.

Bundan 15 yıl evvel. 29/Teşrinievvel 1923 saat 20.30 da Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği bir kanunla Türkiyede Cumhuriyet ilân olundu ve Büyük Şef Atatürk ittifakla yeni Türkiye Cumhuriyetinin Birinci Cümhur Reisi seçildi.

Yeni devlet bu suretle adını aldıktan sonra Halife unvanı ile İstanbulda bırakılan şahsın, adı değişmiş bir saltanat timsali mahiyetinde olan hareketleri gittikçe daha ziyade göze çarpmağa başladı. Türkiyede hilafetin asırlardanberi manası kalmamıştı. Adına izafe edilen nufuzun da hiç bir kuvveti kalmadığı harbi umumideki tecrübe ile bir kere daha sabit olmuştu. Cümhuriyet için bir tehlike olan bu müessesenin de artık yıkılması elzemdi. Büyük Atatürk'ün 1/Mart 1924 nutkunda zikredilen bu lüzum. 2/Mart/1924 Parti grupu toplanmasında Şer'iye ve Evkaf vekâletinin lâğvı, tedrisatın tevhidi