retleri arasına sokulan bazı fesatçı âmil-i bedhahane asha bının (kötü düşünceli kişilerin) kandırdığı bu aşiret reisle rinden çoğunun O rıza ve muvafakatleri dışında bir kısım ayak takımı Kürtler Ümraniye’de bulunan asker! müfrezeye taarruz ve bazı subaylarla Ümraniye’de bulunan Zara Ka zası Kaymakamını tutuklamışlar dır. Bu âsiler, hareketlerine sebep olarak hükümetin gûya Kürtleri vuracağından bahis le korku ve endişeye kapılmış olduklarını işae (yayma) et mişler...»
İşte vakanın esası bundan ibarettir. Bu vaka Vilayet merkezine akseder etmez Vali Cemal Bey imkân dairesinde gerekli tedbirlere girişmekle beraber bu çirkin hareketin genişlemesine engel olmak için Kürtlerin hükümet tarafın dan göçe zorlanacakları yolundaki fena söylentileri yalanla mak ve ahaliyi temin etmek üzere o sıralarda Sivas’ta bu lunan Temyiz Mahkemesi azasından -halen (21 Mayıs 1928) Bayezit Milletvekili- Şefik Bey -isim ve memuriyetini h a tırlayam adığım - başka bir zatla beraber Zara’ya gönder miştir.
Nurettin P a şa beyannamesine şöyle devam ediyor: «2 — Sivas’tan Z ara’ya gönderilen heyet (Şefik Bey ve arkadaşı) tarafından hükümetin Kürtleri tedip etmek gibi m aksadı olmadığı temin edilmesi üzerine Koçkiri aşiret reis leri pişman olarak hükümetin af ve merhametine sığınmışlar ve tutuklu bulunan Zara Kazası Kaymakamı ile subayları serbest bırakmışlardır.
«3 — Fesat çıkarmak isteyen bazı hainlerin (bizzat Ku mandan Paşa) işbu vakayı abartarak bir «Kürtlük meselesi» şeklinde göstermeye çalışmaları da muhtemel görünmekte dir. Halbuki böyle bir mesele katiyen mevcut değildir ve olamaz. Türkler ve Kürtler asla birbirinden kopamaz ve ay rılamazlar. Sonuna kadar din ve vatanın tek vücut halinde (') Halbuki bila istisna hepsi takip ve tenkil edilmiştir.
70