üzerine de, Maarif Nazırından vaat alarak Üsküdar Mutasarrıfını azlettim. Benim tarafımdan azledilmesi Ziver Beyi Ferit Paşa ’nın gözünde değerlendirdi. Bir iki ay sonra da Bursa’ya vali tayin edilmek suretiyle mükâfatlandırdı. Yurdun yararı düşüncesiyle yapılan şu azil, Ziver Beyin valiliğe terfiine sebep oldu.
Defterdar ve Ali Fuat (Cebesoy) Paşa işleri de ait oldukları nazırlara özel olarak söylenerek gereği yaptırılmıştı.
Kuvayi Miliye’nin meşruiyetini ilân meselesine gelince: Kabine arkadaşlarımızdan çoğu, Kuvayi Milliye’den memle kete bir fayda geleceğine inanmamakla beraber böyle bir resmî ilânın padişaha karşı bir isyan sayılacağından buna imkân yoktu.
Fakat, Bahriye Nazırı Salih Paşa ’nın Anadolu’ya gön derilerek merkezle Heyet-i Temsiliye arasında resmen bir anlaşma husulü, bu meşruiyetin tanındığına lüzumu kadar delâlette bulundu. Sadrazam’ın Meclis’te okuduğu söylevin şu «giriş»i de:
Çalışma arkadaşlarımla beraber hükümet mesuliyetini üzerime aldığım zaman memleketin ne halde bulunduğu he pinizin malumudur. O esnada hükümet seçimlere hemen başlayarak Meclis-i Mebusan’ın hemen toplanması ve hükü met merkezi ile Anadolu arasında ortaya çıkan muhabera tın kesilmesine kadar varan soğukluğun giderilmesi gibi önemli görevler karşısında bulunuyordu. Bu görevlerin ya pılmasına çalışılarak Merkez'le Anadolu’nun mektup ve telg rafla yazışmaları temin edildiği gibi Elhamdülilah yüksek Meclisinizin burada toplanması dahi nasip olmuştur...»
Anadolu’daki harekâtın ve Kuvayi Milliye’nin tanındığını içermekteydi. Bununla beraber her fırsat düştükçe ben, bu meşruluğu gazetelere beyanat suretiyle ilandan geri durma dım. Divan-ı Harpçe idamıma kâfi bir cürüm sayılan bu beyanatımın bir kısmı Harp Divanı kararnamesinde de ya zılı olup Divan-ı Harp ve hapishaneler hâtıralarına ait ya-
F. 3 33