temadiyen vuku bulmakta olan hücumlara son vermekten ibaretti. Hükümet merkezi bu ihtara karşı bir dereceye karşı iyi niyet göstermiş ise de «Teşkilat-ı Milliye» takma adı altında hareket eden kişiler ne yazık ki teşviklerinden ve tahriklerinden vaz geçmek istemediler. Aksine, hükümeti kendi hareketlerine iştirak ettirmeye teşebbüs eylediler. Her kesin hevesle bekldiği sulh için büyük bir thlike teşkil eden bu vaziyete karşı İtilaf Devletleri yakında karar altına alı nacak sulh hükümetlerinin tatbikini temin edebilmek üzere gerekli tedbirleri düşünmeye mecbur oldular. Bunun için bir tek çare buldular: Bu da İstanbul'u muvakkaten işgal et mekti. İşbu karar bugün icra mevkiine konulduğundan ef kârıumumiyeyi aydınlatmak için aşağıdaki hususlar tasrih olunur:
1 — İşgal muvakkattır.
2 — İtilaf Devletlerinin niyeti saltanat makamının nü fuzunu kırmak değil, bilakis Osmanlı idaresinde kalacak olan memleketlerde o nüfuzu kuvvetlendirmektir.
3 — İtilaf Devletlerinin niyeti yine İstanbul’dan Türk leri mahrum etmemektir. Fakat maazallahi Teala taşrada umumi karışıklık veya katliam gibi vakalar zuhur ederse bu kararın değiştirilmesi muhtemeldir.
4 — Bu nazik zamanda Müslim olsun olmasın herkesin vazifesi, kendi işine gücüne bakmak, asayişin teminine hiz met etmek, Osmanlı Devletinin enkazından yeni bir Türki ye’nin yaratılması için son bir ümidi, cinnetleriyle mahvet mek isteyenlerin iğfallerine kapılmamak ve hâlâ saltanat merkezi kalan İstanbul’dan verilecek emirlere itaat etmek tir.
5 — Yukarıda belirtilen teşviklere iştirak eden kişilerin bazıları İstanbul'da tutuklanarak onlar tabii kendi fiillerin den ve bilahare o fiillerin neticesi olarak vukuu melhuz hal lerden mesul tutulacaktır.
29