XVI ncı asır Bektâşîlerindendir. Hayatı hakkında tezkirelerde malûmata rastlamadım. Yalnız Kafzade Fâizî, onun Kalenderîlerden olduğunu işaret etmektedir. Aynı asırda yazılmış bir takım mecmualarda epeyce şi’rine tesadüf ediliyor. Hurufîlik ve Alevîliği terennüm eden bu şiirlerden bir kaçını dercediyorum:
Saçının zıll-ı hümâsı tâc-ı devlettir bana
Gamze ile baktığı ayn-ı inâyettir bana
Kirpiği kaşı saçı ağzı dudağı dişleri
Mushaf-ı Hak’dır ki her harfi bin âyettir bana
Hatt u hâlinde sebîlullaha yol ayırduğum
Kimseden minnet değil Hak’dan hidâyettir bana
Dilberin çevrin görüb ta’n etmeye nâdan rakîb
Kim anın cevr ü cefâsı çok inâyettir bana
Ger selâmet gömleğin aşkında giysem gam değil
Bu mahabbet kisveti Hak’dan hidâyettir bana
Fâzılî ma’şûk sırrın gayre dime nitekim
Fazl-ı Rabb-ül-âlemin vermiş nedamettir bana
Taâlâllah ne hoş kurmuş nigârâ
Kaşın kavsini ol Bârî Taâlâ
Muanber zülfü ref’et sûretinden
Ki görsünler Hak’ı halk âşikârâ
Şehâ aşkınla hoş hâl olan olur
Cihânın kîl ü Kalinden müberrâ