Kelâmullah u beytullah u arşullahdır vechin
Yazılmış çârdeh hatt-ı siyahın çârdeh levha
Hurûf-i asl-ı Kur’ân-ı kadîmullahdır vechin
Rümûz-i küllü şey’in hâlik illâ vechehû vechin
Beyânıdır senin zîrâ ki vechullahdır vechin
Serâirler hakayikler dekayikler mekânıdır
Bu yüzden söylerim hakka ki sırrullahdır vechin
Dehânın burc-i ma’nîdir ki nutk andan tulû’ eyler
Kelâmın mihr-i âlemtâb-rûşen mâhdır vechin
Mubârek mısr-ı câmi’dir vücûdun çünki sertâser
Velî bu mısr-ı câmi’de azîzim Şâhdır vechin
Yazılmış satr-ı Tâhâ ile Bismillah’dır vechin
Kelâmî serbeser bil kim Kelâmullah’dır vechin
— Nesîmî’nin gazelini tahmis —
Cennetülme’vâ yüzündür leblerin mâ-i tahûr
Mûs-i candır sözün nâzik vücûdun kûh-i Tûr
Fazl-ı Yezdân’ın, cemâli senden olmuştur zuhûr
Ey saçın zıll-i İlâhî vey ruhin Allahü nûr
Ravzanın servi boyundur indehâ cennât-ı hûr
Ey cemâlin cümle eşyânın cemâlinde cemîl
Anber efşan sünbülün kim iki böldü çün Halîl
Birisidir kâf-ı mübhem biridir nûra delîl
İstivâsıdır saçın İnnâ hedeynâh-üs-sebîl
Cennet anındır ki kıldı şol sırât üzre ubûr
Mushaf-ı hüsnün kim olmuşdur cihâna vâzıha
Şerhine kasırdürür nutk-ı zebân-ı şâriha
Oldu nûr-i mâ-i rûyin burc-i dilde lâyıha
Ey sıfâtın kul hüvallah vey cemâlin Fâtiha
Üşte Fürkan üşte Tevrât üşte İncil ü zebûr