Sayfa:Bektaşi Şairleri ve Nefesleri 19 Asıra Kadar Cilt 1-2.pdf/8

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
5
BAŞLANGIÇ

Perişan, Pir Sultan, Kalender Abdal, Kul Nesimî, Hamdî, Deli Şükrü, Şâhi, İbrahim Baba, Niyazi, Gövenç Abdal, Seher Ab­dal, Kemterî, Hatâyî, Kul Himmet, Rümuzî, Veli Baba... v.s. gibi muhtelif zamanlara âid dervişlerin nefesleri hep hece veznile ve tamamile Yunus edasından muktebes - hattâ daha şuh, daha kinayeli, daha zarif - bir tarzda yazılmıştır. Bu şairlerin zaman ve mekânı, fikir ve itikatları hakkında sarih ve kat’î fi­kirler serdi hemen hemen imkân haricindedir, diyebiliriz. Çün­kü bunlardan bir kısmı - meselâ Hatâyî, Kul Himmet, Rümu­zî, Veli Baba ve daha bir çokları - Hurufiliği ve Fazlullah-ı Esterabadî'nin ülûhiyetini kabul etmiş oldukları gibi, Bektaşîlik­te alâkası olmakla beraber ondan ayrı olan Kızılbaş zümresi­ne âid birtakım şairler de bunların arasına karışmıştır; kezalik (Kalenderîler) ve (Hayderîler) den de bunlar arasına ka­rışmış şairler vardır. Şu halde, burada Bektaşî şi’rinden ve Bektaşî şairlerinden bahsederken, aynı zamanda (Kızılbaş), (Kalenderi), (Hayderî), (Hurufî) şiirlerinin millî vezin ile yazılanlardan ve Yunus’un onlar üzerindeki tesirinden de bah­setmiş oluyoruz. Esasen biribirine pek müşabih birtakım akaid-i esasiyeye malik olan bu Bâtınî mesleklerinden meselâ bi­rine ait şiirler, daima diğerleri arasında da makbul olmuş, lez­zetle okunmuştur».


  «Bektaşî şi’ri dediğimiz ve hakikat-i halde (Bektaşîlik, Ahilik, Abdallık, Hurufîlik, Kızılbaşlık, Kalenderîlik, Hayderîlik) akaidinden mürekkep mu’dil bir halita-i itikadiyeyi şerh ve terennüm eden bu manzumelerde, aşk ve muhabbete, (Al­lah Muhammed-Ali) teslisine, sonra Âl-i abâya, Fazl’ın Ülûhiyetine esrar-ı hurufa, (Hacı Bektaşî Veli)’nin (Muhammed) ve (Ali) ’den ayrı olmadığına tarikin müşkilâtına, âyin usul­lerine, (Piri abdalân), (Seyit Gazi)’nin, sonra (Kızıl Deli Sul­tan), (Balım Sultan) gibi Bektaşî eâzımının menakıbına, (Yezid)’in mel’anetine ait bir çok şeylere tesadüf olunur. Eda itibarile Yunus tesiri o kadar sarihtir ki, bazan aynı mevzua, hattâ bazan aynı mısralara rast bile gelinir. Lâkin Bektaşî şi’ri, umumiyetle, onunkinden daha serbest, daha zarif, daha nük­teli ve incedir. Yalnız, Yunus’taki inanmak ve inandırmak