İctinab eyler ruh-i insân-ı kâmilden fakîh
Görebilmez sûret-i Rahmân’ı ol a’mâya bak
Ey Sürûrî âşiyân-ı arşa pervâz eyleyüb
Kulle-i kaf-ı kıdemden menzil-i ankaya bak
Ey cemâlin âfetâb-ı matla-ı subh-i ezel
Mushaf-ı hüsnün beyânıdır kitâb-ı Lemyezel
Âşiyân-ı arşa zülfün şehper-i rûhülkudüs
Gülşen-i firdevse lâ’lin çeşme-i şîr ü asel
Sûret-i Hak’dır cemâlin kim ki ikrâr eylemez
Dünye vü ukbâda ol a’madürür belhüm edal
Anber efşan sünbülün devrinde ey îsâ nefes
Devr-i Mehdî’dir kamu bir oldu edyân ü milel
Yüzünü gördü anınçün Kâ’be’den döndü gönül
Kim değildir mu’teber taklîd ile olan amel
Ey Sürîrî Fazl-ı Rabbülâlemîn’in rahmeti
Kâinatı sûret-i Rahmân’e kılmıştır bedel
Allemel’esmâ ki geldi âdem’e Allah’dan
Ol kinâyetdir beyân-i ilm-i Fazlullâh’dan
Kâ’be-i hüsnünde gamzen şerh idelden sînemi
Leylet-ül-mi’râca irişdüm kelâmullâhdan
Zülfün ol anka-yi kaf-ı Lâmekânîdir senin
Kâinatı sâyesi doldurdu zıllullahdan
Zâhid-i hodbîni kaşın râyine kılmaz sücûd
Gör ne şeytandır ki yüz dönderdi veçhûllahdan
Perde-i izzet açıldı sûretinden âlemin
Nâzil oldu çün kelâmullâh Arşullâhdan
Âlem-ül-gaybın sıratül-müstakîmidir saçın
Ehl-i cennetdir geçenler bu sebîlullâhdan
Ey Sürûrî zâhir ü bâtında gördün şüphesiz
Sen Aliy-yel-Murtazâ’yı Şâh Nûrullah’dan