Azâzil aslı şeytandır yeter taklidine uyma
Öğüt tut Hak yolun gör gel imâm-ı rehnümâ geldi
İrişti mürşid-i kâmil kamu ehl-i imân oldu
Sevindi gaziler cümle ki Hatm-i enbiyâ geldi
Bahâdir gaziler koptu başında tâc-ı devlet var
Budur Mehdî zaman devri cihan nûr-ı bakaa geldi
İmâm-ı Haydar oğluna dil ü candan rızâ verdik
Ki Cafer Mûsi-i Kâzım Ali Mûsâ Rızâ geldi
Halîlullah donun giymiş çağırmış adın[1] İsmâîl
Ana kurban olun deyu çün Allah’tan nidâ geldi
Cihânı sihr ile Fir’avn özüne kani’ etmişti
Buları yutmağa Mûsâ asâsı ejdehâ geldi
Özü Yâsin dili Tâhâ yanağı Kaf-ı vel-Kur’an
Kaşı nun saçı Vel-leylü yüzü şem-i duhâ geldi
Güzel şâhım Kamer mâhım muradgâhım gönül hâhım
Cemâli mazhr-ı Allahım güzîn-i evliyâ geldi
Hatâyî hastesin şâhın cemâli vaslın istersen
Revân-ı can satun algıl bu ilme can bahâ geldi
Gevher-i zât-i kadîm-i Kibriyâ’sın yâ Ali
Enbiyâ vü evliyâya pîşüvâsın yâ Ali
Kimse bilmez ma’ni-i zât u sıfâtındır senin
Lâmekân bahrinde dürr-i müntehâsın yâ Ali
Kabiliyyet sende görmüştür Resûl-i Hâşimî
Şükr lillâh hemdem-i Hayrünnisâ’sın yâ Ali
Hem havâric sırrını bildim ki idrâk eylemez
Zâhir ü bâtında sen mu’ciz nümâsın yâ Ali
Mustafa gördü seni arslan sıfatlı bir melek
Sâhab-i mi’râç hem tâç ü livâsın yâ Ali
Zülfikar’iyle kamu kıldın müsehhar âlemi
Bilmişem tahkîk ile kim Lâfetâsın yâ Ali
Bu Hatâyî’ye din ü îmân sendendir dürüst
Nûr-i çeşm-i hânedân-ı Mustafâ’sın yâ Ali
- ↑ Komuş adını : Divan