Muhammed kırklara niyâz eyledi
Ar meydanı değil er meydanıdır
Kırklar özün bir araya kodılar
Anlar cenâzesin susuz yudular
Deveyi gördün mü gördüm dediler
Ört elin eteğin sır meydanıdır
Vardığın yerlerde ara bulasın
Gezdiğin yerlerde makbûl olasın
Sakla sırrını kim settâr olasın
Çek çevir kendini kâr meydanıdır
Ne diyeyim şu erkânı kurana
Yuf çekerler bu meydanda yalana
Üçyüz altmış merdiveni bilene
Kör meydanı değil gör meydanıdır
Abdal Mûsa Sultan gerçek er ise
Ali’yi sevenler muhib yâr ise
Hak’kın maksûduna erem der ise
Urganı boynunda dar meydanıdır
Gözlerin kör olsun ey kanlu Yezid
Bu meydanda ne var Ali’den gayri
On iki imâm’ın kapısın açan
İmamlar değildir Ali’den gayrı
Güvercin donuyla Urûma uçan
İmamlar evinün kapusun açan
Cümle evliyalar üstünden geçen
Var mıdır hiçbir er Ali’den gayrı
Sofî Abdal erkânını yürüden
Aynıcemde sevdüklerün sürüden
Nişter - Selman kırk vücudü bireden
Var mıdır hiçbir el Ali’den gayrı