Mâsivâdan el çeken her ehl-i aşk
Ayn-ı dilden gördüler erkânımız
Dâr-ı dünyâ san riyâh-ı bî karâr
Hiç ana meyl etmedi insânımız
Sa’y edüb ol dembedem eyler dakîk
Hâk ile yeksân eder hayvâmmız
Serbeser bu cismimiz su üzre nakş
Böyledir ol mansıb ü hem sânımız
Hem hayâl ü sâye anla çünbişin
Böyledir hurûş u hem seyrânımız
Her kişi bil meyline vâsıl olur
Kimseye zulm eylemez Yezdân’ımız
Olmaya gönlünde gayrı zerrece
Ger dilersen sen dahi sultânımız
Her kelâmı Sâdık’ın olmuş dürüst
Fehm eder irfân olan insânımız
XVI ncı asırda yetişen ve sonraki zamanlarda geniş bir şöhret kazanan Hurufî-Bektaşî şairlerindendir. Nusayrîlerden olan bu zatın divanında Ali- Allahîlik telâkkilerinin pek açık olarak terennüm edildiği görülür. Balım Sultan’a intisab ettiği anlaşılan ve Kızıl Deli hakkında bir medhiye vücude getiren bu maruf şahsiyete dair «Hurufî Şairleri» adlı eserimizde mümkün mertebe tafsilât verilmiştir. Burada 16 manzumesini örnek olarak dercediyorum:
Biz Urum abdâlıyız sultânımızdır Murtezâ
Terk ü tecrîdiz bugün Sübhânımızdır Murtezâ
Biz anın veçhinde gördük ma’ni-i Ümmülkitâb
Sûret-i Hak mazhar-ı Rahmânımızdır Murtezâ