Yolumuz aşub Hama’dan Mardin’den
Yandı ciğer kebâb oldu derdinden
Erzurum’un Kösedağın ardından
Güzel şâha giden yollar bu mudur
Hânedandır yine Şâh’ın illeri
Tâze açılmış tomurcuk gülleri
Sabah sabah eser seher yelleri
Güzel şâha giden yollar bu mudur
Kubbesi taşı yok dübdüz ovalar
Çeşmim yaşı biribirin kovalar
Size derim hey gerçekler ağalar
Hânedâna giden yollar bu mudur
Pir Sultan Abdal der çoşub gideriz
Coşuben haddinden taşub gideriz
Ay ile yıldızı aşub gideriz
Güzel şâha giden yollar bu mudur
— Semaî tarzındaki nefesler —
Güzel âşık çevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rızâ lokamısıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır nâçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi