Bâtının sultânı mü’minler şâhı
Gaib âleminin şems ile mâhı
Şah Hüseyn’im deyü ederler âhı
Mâtem ile zârı İmam Hüseyin
Pir Sultan’ım eydür tutar dâmânım
Dostunun dostuyuz biz hânedânın
Dü çeşmi değil mi Şâh-ı Merdânın
Erenler hünkârı İmam Hüseyin
Şu karşıki karlı dağı gördün mü
Rüzgârın bulmuş eriyüb gider
Akan sularından ibret aldın mı
Yüzünü yerlere sürüyüp gider
Sürünün önünde giden avcılar
Sıcak sıcak günde yakar güneşler
Evel ezel yemiş veren ağaçlar
Anlar da kalmamış kuruyub gider
Kadirsin Allah’ım sen de kadirsin
Üstümüze dört direkli çadırsın
Çağırdığımız yerde hâzır nâzırsın
Cümlemiz üstüne yürüyüp gider
Deryâmız derindir bizim boylanmaz
Bin nasihat etsen biri dinlenmez
Gidi merkeb hiç bir yere bağlanmaz
Başında yuların sürüyüb gider
Pir Sultan’ım söyler sözü özünden
Âşıksın sakınır iki gözünden
Olur olmaz münkirlerin sözünden
Eksilmez gölümüz kuruyub gider