Bîşe-i aşkın gehî şîr-i şikâr endâzıyım
Geh fenâ vâdîlerinin nâtüvan rûbâhıyim
Hirmen-i aşk içre gendüm dâne addetmem velî
Cism-i zerdimle hevâya münkalib bir kâhiyim
Geh münâcât ehlinin saff-ı niâlidir yerim
Geh harâbât erlerinin çâker-i dergâhiyim
Ey Hayalî emrine Hak’kın itâattır işim
Her ne kim nefsim murâd edinse anı nâhiyim
Ne zillet vermeğe râğıb ne devlet hâhımız vardır
Ko gayrı gayre yâr olsun bizim Allah’ımız vardır
Tarîkinden ererse menzil-i maksûda her âşık
Hakikat râhını gözler bizim bir şâhımız vardır
Mey âlûde sifâlin tâc-ı Cemşîd’e değişmezler
Bizim kûy-i harâbât içre bir dergâhımız vardır
Gam-ı dünyâ bizi bulmaz velî mâh-ı muharremde
Şehid-i Kerbelâ içün bir âh ü vâhımız vardır
Hayâlî sûret-i dünyâya âkiller gibi bakmaz
Hakikat vechine bakmış dil-i âgâhımız vardır
Zevk-ı bâde neydüğin mest-i harâbîler bilür
Lâcerem deryâ zebânın mürg-i âbîler bilür
Vuslatın cennâtmm râhatleri âlemlerin
Dûzah-i hirmanda nâr olmuş gurâbîler bilür
Sâye perverler gözü bu perteve kılmaz nazar
Neydüğün nûr-i tecellî âftâbîler bilür
Yoluna hâk olmanın âdâbını uşşâka sor
Saltanat âyînini Efrâsyâbîler bilür
Hâk-i râhınken Hayalî havf eder ağyârdan
Hâricîler kibr ü kînin Bûtürâbîler bilür