Bunlar kıral tarafından, tıpkı ana vatanda verilen şekilde, ihsan edilen topraklar üzerinde kiracılarının ve hizmetçilerinin yerleşmesi için lâzımgelen parayı mal sahibi sıfatile ikraz ederlerdi. Meselâ, Charles 1., Cecil Calvert (Lord Baltimore) ve vârislerine takriben yedi milyon dönümlük arazi ihsan etmişti ki bu arazi sonradan Maryland devleti olmuştur. Carolina'lar ve Pennsylvania da Charles MH. tarafından ihsan olarak verilmişti, Esas itibariyle bu mülk sahipleri ve imtiyazlı şirketler, kıralın kiracıları idi. Fakat bunlar sahip oldukları arazi için ancak sembolik bir ücret ödüyorlardı, Meselâ, Lord Baltimore, her sene kırala, kızılderililere ait iki adet okbaşı verirdi; William Penn ise her sene iki vizon derisi gönderirdi.
Bir çok koloniler de diğer müstemlekelerin birer şubesi vaziyetinde idiler. Rhode Island ve Connecticut bütün Yeni İngiltere'nin ana kolonisi olan Massachusetts halkı tarafından tesis edilmiştir. Georgia ise James Edward Oglethorpe ve diğer bir kaç hayırsever İngilizler tarafından esas itibarile hayır yapmak niyetiyle kurulmuştur, Bu zevatın plânları, İngiliz hapishanelerinde yatan borçlu mahpusları kurtarıp bir koloni vücuda getirmeleri için Amerika'ya göndermekti. Kurulan bu koloni bu suretle Cenuptaki İspanyollara karşı bir kale vazifesini görecekti. 1624 de Hollandalılar tarafından kurulan New Netherlands (Yeni Hollanda) kolonisi kırk sene sonra Britanya idaresine geçti, ve adı da New York'a tahvil edildi.
Muhacirlere Avrupada'ki vatanlarını terketmeği göze aldıran yegâne mühim sâik daha iyi geçim fırsatı elde etmek arzusu idi, Bu saik ekseriya din hürriyeti siyasi tazyiklerden kurtulma ve macera hevesi gibi mühim sebepler eklenmek suretiyle kuvvet kesbediyordu. 1620 ve 1635 seneleri arasında İngiltere iktisadi güçlükler içerisinde bunalmıştı ve büyük kitleler iş bulamıyordu. En iyi san'atkârlar bile ancak en mübrem ihtiyaçlarına kâfi derecede para kazanabiliyorlardı. Mahsulün fena olması da vaziyeti kötüleştiriyordu, Bundan maada İngiltere'nin gelişen yünlü sanayii tezgâhları, işletilebilmek için, daima artan miktarda yüne ihtiyaç gösteriyordu. Bu sebepten koyun sahipleri şimdiye kadar sürülüp ekilen topraklara tecavüze başlamışlardı.
Bu hâdiselerle aynı zamanda, onaltıncı ve onyedinci asırlar zarfındaki dini kargaşalıklar esnasında, kadın ve erkeklerden müteşekkil Puritan denilen bir topluluk, İngiltere'nin müesses kilisesini içinden ıslâh etmeğe kalkmışlardı, Bu grubun programı, esas itibarile, milli kilisenin tamamile protestanlaştırılması idi. Bunlar, bilhassa ferdin ıslâhı bakımından, kilisenin
mesuliyeti üzerinde ısrar ediyorlardı. Bunların ıslâhatçı fikirleri, halkı ikiye ayırmak ve devlet kilisesinin vahdetini bozmak suretile kıralın otoritesini zâafa uğratmak tehlikelerini
