Sayfa:Ali Jean Çorakçı - Eski Bir Alkoliğin Günlüğü.pdf/13

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

da. Lise bittikten sonra 2005 yılında Fransa’ya Sorbonne Üniversitesi’ne gittiğim zaman da benim için durum tam olarak böyleydi: Daha fazla alkol almak istiyordum artık. Çünkü hayatı tüm yalınlığıyla bir dilim limon yercesine yüzümü ekşiterek, bir başıma yaşıyordum. Yeni bir çevreye kolaylıkla adapte olamamak ve sınırsız özgürlük, birkaç birayla kandıramadığım ruhumu ve bedenimi viskiyle doyurmama neden oldu. Bardakları sayarken başta, zamanla şişeleri sayar oldum. Gündüzleri de içiyor, artık bu “sarhoşluk” hâlini, normal hâlim sayıyordum.

2009 yılında, Odessa’ya Ukraynaca ve Rusça öğrenmeye gittim. 6 ay süresince kaldığım bu yerde votkayla tanıştım. Votkayı hiç sevmedim aslında. Şarabı sevmediğim gibi… Sevmeden de içilebiliyormuş -vücut tüm hücreleriyle alkol isteyince. Kendimi bilmez bir hâlde gece kulüplerinde yerlerde sürünürmüşüm. Ertesi gün konuştuğum arkadaşlarımdan alırdım votkanın bana neler yaptırdığının haberlerini.

Yurt dışında geçirdiğim süre boyunca alkole değil âşık olmak, ona resmen tapar duruma gelmiştim. Sultanların aklını başından alan cariyeler gibi alkol de tüm şehvetiyle her gün karşıma dikilir olmuştu. İstanbul’a döndükten sonra 2010 yılının sonuna kadar alkol almaya yoğun bir şekilde devam ettim...

13