Şimdi Efendiler; mücadele tarihimizde mühim bir vak'a teşkil eden Ali Galib meselesi hakkında, müsaade buyurursanız biraz tafsilât vereyim,
Efendiler, daha Temmuz başlangıcında, Erzurumda bulunduğum zaman Celâdet ve Kâmuran Âli isminde iki şahsın ecnebiler tarafından bir çok paralarla İstanbuldan Kürdistana gönderileceği, bunların tesvilât ve aleyhte tahriklere memur oldukları ve bir iki gün zarfında hareket etmiş veya edecekleri haber alındı. Bu haber üzerine bunların gürültü çıkarılmadan tarassud edilerek yakalanmaları lüzumunu 3. Temmuz tarihinde Diyarbakırda 13. cü Kolordu Komutanına ve ayrıca Kurmay Başkanı olan Halid Beye ve Canik Mutasarrıfına bildirdim.
20. Ağustosta, 13. cü Kolordu Komutanına verdiğim emirde, bahis mevzuu insanların İstanbuldan hareket eylediklerinin bildirildiğini ve alınacak tedbirler arasında bilhassa Mardin istasyonunda sıkı bir kontrol kurulmasının muvafık olacağını yazdım.
Sıvas Kongresinin ikinci günü, yani 6 Eylül tarihinde, «Bedirhâni ailesinden Celâdet ve Kâmuran ile Diyarbakırlı Cemil Paşazade Ekrem adında üç şahsın, yanlarında vaktile Diyarbakır vilâyetinde aleyhimizde propaganda yapan bir ecnebi subayı bulunduğu halde, silâhlı Kürtler muhafazasında olarak Elbistan ve Arga üzerinden Malatyaya geldikleri ve Mutasarrıf, Belediye Başkanı tarafından karşılandıkları, 3. cü Kolordu Komutanının haberinden» anlaşılıyor. 15. ci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşanın 3. cü Kolordu Komutanlığına buna dair gönderdiği 6. Eylül 1919