Bu bahse dair Sivasa verilen raporun son fıkrasını şu cümle teşkil ediyor:
“Ali Galip ve arkadaşları, yakalanacaklarını anlamaları üzerine Kâhta istikametinde firar etmişlerdir.”
Ali Galibin gidişi o gidiş olup bir daha Elazizde valilik dahi yapamamış ve dağdan dağa aşmak suretiyle İskenderundan İstanbula gelerek kendi canını kurtarabilmiş olmağı canına minnet bilmiş ve Sivas baskını hadisesi de işte böylelikle lâyık olduğu akibetinde karar kılmıştır. Bu mselenin son safhalarını da kaydederek bu bahse nihayet vereceğim.
Babıalinin talimatı dairesinde birkaç yüz silâhlı kürt suvarisiyle Sivas üzerine baskın yapmak vazifesini üzerine almış olan Ali Galibin böyle bir vazife ile tavzif kılındığından vakit ve zamaniyle haber alınmıştır.
Mühim olan bu haber almanın iki suretle vaki olduğu anlaşılıyor. Birincisi çok hamiyetli ve dikkatli olan telgraf memurlarının maharet ve marifetleriyle, ikincisi Malatyadaki Suvari Alayı Kumandanı ve zabitlerinin rüzgârdan nem kapan vatanseverlikleri sayesindedir.
Bu münasebetle memleket ve milletin bütün hayırlı inkilâplarında ve büyük işlerinde daima çok fedakâr hizmetleri geçmiş olan telgraf muhabere memurlarımızı burada şükran ve minnetle yad edebiliriz. Ta 1324 (1908) inkilâbından başlayarak Yunanlıları İzmirde denize döken millî zafere kadar her inkilâpta ve her büyük işte bu çok hamiyetli memurlarımızı heyecan ve dikkat içinde işleri ba-