Sayfa:Ali Galip Hadisesi.pdf/14

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
- 16 -

İşte Abdülhamitten mitül'ümeralık denilen ve sahibine paşalık ünvanı getirmekle beraber göğsü sırmalı bir üniforma temin edemeyen rütbeyi almış ve 1908 inkilâbından sonra Sivasta hayli harman savurmuş olan bu zat, küçücük maiyetile odaya girer girmez telaşla sordu:

- Mustafa Kemal Paşa azil mi edildi?

- Bilmiyorum!

Bu cevabı düşünmeden vermiştim. Lâkin cevap dudaklarımdan düştükten sonra nedamet duymadım. beni sıfatsız ve selâhiyetsiz isticvaba kalkışan mirül'ümeraya bu suretle karşılık verdiğime memnun oldum, ne yazık ki, bu memnuniyet çok sürmedi ve Emir Paşanın şu sözlerile zihnim altüst oldu:

- Siz bilmiyorsunuz amma halk biliyor. Hattâ sizin gibi henüz bu işi duymayanlar varsa duysunlar, diye duvarlara yaftalar yapıştırılıyor!

Meğer Halit Bey benden hınç çıkarmak ve İstanbula yaranmak için olacak, yanımdan ayrılır ayrılmaz Mustafa Kemal Paşanın azlolunduğuna, yakalanıp İstanbula gönderilmesinin bir gün meselesi bulunduğuna dair iki yafta yazıp şehrin kalabalık yerlerine astırmışmış.

Emir Paşadan bu haberi alınca polise emir verdim, yaftaları arattırdım. Garip bir şey olmak üzere buldurtamadım. Onların bir iki yere yapıştırıldığı sahihti, lákin duvarlara asılmalarile beraber kendi eserlerinin yine kendi ellerile yok edilmeleri bir olmuş.

Acaba neden? Bu işe memur ettiğim kimseler muammanın anahtarını bulamıyorlardı. Ben de hakikati keşfedemiyordum. Çünkü yaftaları yapıştıranların biraz sonra bu münasebetsiz hareketten pişman olarak kendi eserlerini yine kendi ellerile yok etmeleri mümkün olduğu gibi İbrahim Tali veya mebus Rasim Beyle temasta bulunup da Mustafa Kemal Paşaya yardımı kabul edenlerin de o küstahlık vesikasını ortadan kaldırmış olmaları muhtemeldi.