İçeriğe atla

Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/59

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

HÜSEYİN GÜLERCE:

“...Hikmet Çetinkaya'nın bu grupla ilişkilerine Erkam Tufan Aytav üzerinden olmuş olabilir. Dolayısıyla Çetinkaya'nın cemaatle ilişkileri ondan sorulup öğreniliyor. Bildiğim kadarıyla hala Gazeteciler ve Yazarlar Vakfına devam ediyor ve vakıf da hala faal. Bu durum oldukça ilginç...”

LATİF ERDOĞAN:

“...Hikmet Çetinkaya'nın Zaman gazetesine verdiği röportajda kullanılan "Gülen cemaatine terör örgütü diyemem" minvalindeki sözler Cumhuriyet gazetesinin ele geçirildiğini en somut delillerindendir. Zira her iki akımın da geçmişi bellidir. Ben Hikmet Çetinkaya'yı yıllar öncesinden tanırım. Onun Gülen'e, Gülen'in de Çetinkaya'ya ağır şekilde hakaret içeren sözler söylediğini bizzat biliyorum. Yıllar sonra Hikmet Çetinkaya'nın gazeteciler vakfına davet edilmesi Mustafa Yeşil ve Aytav'la görüşmesi kendiliğinden gerçekleşmiş bir durum değildir. Kendisi vakfa konuşmacı olarak davet edildiğinde ben bu durumu Mustafa Yeşil'e sordum. Çetinkaya'nın bu durumu "Ben değişmedim hoca değişti" şeklinde açıkladığını öğrendim. İki tarafın da belli bir noktada aldığı talimatla bu yakınlaşmayı gerçekleştirdiği açıktır...”

CEM KÜÇÜK:

“...Hikmet Çetinkaya, Kemalist bütün ömrünü FETÖ aleyhine yazılar ve kitaplar yazmakla geçirmiş bir kişidir. O bile Akın Atalay gazetenin başına geldikten sonra "Cemaat terör örgütü değildir. Paralel yapılanma iddiaları ciddi değildir” şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Hatta FETÖ'nün gazeteciler ve yazarlar vakfı başkan yardımcısı Erkam Tufan Atal bir konuşmasında Çetinkaya için "Onu helvaya çevirdik" demiştir...”

İddianame Sayfa 9:

“..Ayrıca gazete örgütün sosyal medya paylaşımlarını, özellikle de internet trollü "fuatavni"nin hiçbir dayanağı olmayan dedikoduya dayalı iddialarını da filtre edip doğrulatmadan sürmanşetlere taşımıştır. F.GÜLEN ve FETÖ/PDY gerçeğini yıllar önce yazan şüpheli Hikmet Çetinkaya, örgüt güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurmuş, şüpheli Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile Alev Coşkun ve diğer Atatürkçü yönetici ve yazarlar tasfiye edilmiştir. Terör örgütleri ile mücadelenin tüm milleti ilgilendiren, ortak yarara dönük bir savaşı ifade etmesine karşın, gazete bu mücadeleyi "Saray Savaşı" olarak nitelendirmek suretiyle etkisizleştirmeye çalışmıştır...

M

59