Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/49

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

HÜSEYİN GÜLERCE:

“...Zaman Gazetesi ve Cumhuriyet gazetesinin 16-17 Şubatta müşterek manşetlerle çıkması kesinlikle bir tesadüf olamaz. Bu, Gülen'in Cumhuriyet Gazetesi içinden doğrudan etkilediği bir kişinin bulunmasına bağlıdır ve bunun açık delilidir...”

LATİF ERDOĞAN:

“...Gülen'in gazetelerin manşetlerini asla tesadüfe bırakmayacağını bildiğim için Zaman ve Cumhuriyet gazetelerinin bir gün arayla "Azez Düğümü" ve "Devletin Kalbine Bomba" başlıklarıyla çıkmış olması bütünüyle Gülen'in yönlendirmesiyle ve aslında mevcut iktidarlığı zayıflatmaya, tahrip etmeye yönelik darbe girişimine giden yolu açacak faaliyetlerdendir...”

İddianamenin 152. Sayfasında:

“...16 Şubat 2016'da FETÖ/PDY'nin yayın organı olan Zaman gazetesi ve Cumhuriyet gazetesinin "Azez Düğümü" şeklinde MÜŞTEREK MANŞETLE çıktığı saptanmıştır. Daha dikkat çekici olan ise Cumhuriyet Gazetesinin İstanbul Baskısında bu başlık yerine dikkat çekmesini önlemek düşüncesiyle yapıldığı anlaşılan "Azez'de Savaş" başlığını kullanmış olmasıdır.

17 Şubat 2016'da Ankara'nın Çankaya İlçesinde, Genelkurmay Başkanlığının, askeri lojmanlarının ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının bulunduğu, TBMM'ye 5 dakika uzaklıkta olan bir bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri servis aracının geçişi sırasında bomba yüklü aracın patlatılması sonucunda aralarında sivillerinde bulunduğu 29 kişinin ölümü 61 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan ve PKK'nın alt yapılanması TAK tarafından üstlenilen (Kürdistan Özgürlük Şahinleri, Kürtçe: Teyrêbazên Azadiya Kurdistan, kısaca TAK), saldırıyla ilgili olarak 18 Şubat 2016'da tekrar Zaman ve Cumhuriyet Gazetelerinin "Devletin Kalbine Bomba" şeklinde MÜŞTEREK MANŞETLE çıktığı tespit edilmiştir...

İddianame Sayfa 248-249:

"....Müşterek manşetlerin tesadüf olarak görülemeyeceği açıktır. Tanık Talat Atilla: “Başlıklar ve manşetlerin ortak bir havuz tarafından koordine edildiği kanaati oluşturulduğunu" dile getirdi...”

C

49