Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/4

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

belirlenmiştir. 30 Ekim 2016'da yapılan bu başvuruyla ilgili 5'nci Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan gerekli izni verir.

Bildiğiniz gibi 31 Ekim 2016 sabahı erken saatlerden itibaren operasyona başlanır. Yurt dışında bulunan Can Dündar ve Akın Atalay dışındaki şüpheliler gözaltına alınır. Adreslerinde bulunamayanların da kendileri savcılığa gider. Bu arada medyadan, haklarında gözaltı kararı verilenler arasında Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Nebil Özgentürk, Müslüm Özışık ve Eser Sevinç'in de bulunduğu haberleri yayımlanır.

Avukatlarımız aynı gün, gözaltı kararına itirazlarını içeren bir dilekçeyi, izni veren 5'nci Sulh Ceza Hâkimliği'ne iletmek üzere başsavcılığa verirler. İktidar medyasına açık, avukatlarımıza gizli olan dosyada kimler hakkında gözaltı kararı bulunduğundan emin olunamadığı için isimleri medyada yayımlanan Nebil Özgentürk, Eser Sevinç ve Müslüm Özışık'ın da adlarına itiraz dilekçesinde yer verilmiştir.

İtiraz dilekçesini "inceleyen" İstanbul 5inci Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan, gözaltı işleminde düzeltilecek bir husus bulunmadığını belirterek itirazı reddeder. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan, kendi verdiği izin kararında bulunmayan Sevinç, Özgentürk ve Özışık'ın gözaltına alınmadıkları halde gözaltında olmalarında düzeltilecek bir husus bulunmadığına karar vermiştir. İtirazın reddine yönelik başvuruyu "inceleyen" 6"nci Sulh Ceza Hâkimliği de itirazın reddine karar verir. 6'ıncı Sulh Ceza Hâkimi Fevzi Keleş de, tıpkı 5'nci Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan gibi, gözaltında bulunmayan Nebil Özgentürk, Eser Sevinç ve Müslüm Özışık'ın gözaltı işlemlerinde hukuka aykırı bir yan bulunmadığını söylemiştir.

Bu arada, gözaltı talep listesine isminin konulmadığı fark edilen Kadri Gürsel'in de, talimatla ilgili "hata düzeltilerek" 31 Ekim 2016 günü öğleden sonra gözaltına alındığını da hatırlatalım.

4