Sayfa:Ahmet Şık'ın 25 Aralık 2017'de Cumhuriyet Davası'ndaki savunması.pdf/152

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Haberlerin yayınlanmaya başlamasının ardından, konunun muhatabı olan MİT’te çalışan bir kişi telefonla aradı. Bir süre sonra, iddianamenizin yazacağı gibi “Paralelci” olduğumu, “Cemaat’in adamı olduğumu” söylüyordu. 2015 Şubat ayında yapılan bu görüşmede, tutuklanacağımı, yaptığımın yanıma kalmayacağını da söylüyordu. Bu deli saçması suçlamalar için ne yapılırsa onu yaptım, güldüm. Ancak, hükümetin, emrindeki MİT eliyle nasıl bir batağa saplandığını ve nasıl insanlarla iş tuttuğunu göstermesi açısından önemli olan şu diyalogu anımsatmakta fayda var.

Tehdidi yapan MİT’çiye, “Önce dönüp kendinize bakın. İş tuttuğunuz çakallar gönderdiğiniz silahları ve mühimmatları kendi hesaplarına başka cihatçı gruplara satıyorlar” dedim. Verilen karşılık şu oldu: “Biliyoruz. Onları tespit ettik, ilişkiyi kopardık”. Yani her şey bu kadar basit.

Yaptığımın yanıma kar kalmayacağı söylenen bu telefon konuşmasının ardından sosyal medya üzerinden tehditler başladı. İşaret fişeğini yakan ise “Vahdet” isminde bir gazeteydi. MİT’in tetikçiliğini üstlenen bu gazeteye ayrı bir parantez açmak gerekiyor.

Slayt 136: Vahdet Gazetesi’nin tehdit haberi

Görünüşte, Vahdet’i çıkaran isim, daha önce Akit’in Ankara temsilciliğini yapan Yener Dönmez’di. Günlük bir gazete çıkaracak finansal kaynağın nereden bulunduğu, gündelik masraflarının nasıl karşılandığı gibi soruların yanıtı elbette yok. Ama Vahdet gazetesinin 1 Eylül 2016’da yayın hayatına son verdiğini de not düşelim. Beni hedef gösteren Yener Dönmez’in de FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklandığını, bazı komplolarda rol üstlenen bir Bylock kullanıcısı olduğunu da ekleyelim. İşte bu

152