Sayfa:10.12981-mahder.867463-1530396.pdf/7

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

gelişmesi bireyler için avantajlı bir durum haline gelmektedir (Özgökman, 2015).
  Zwi ve arkadaşları (2002) şiddetin araçsal kullanımını, belli bir grupta bulunan bireylerin karşı gruplara veya bireylere karşı şiddet uygulaması şeklinde tanımlanmıştır. Toplu şiddet belirli bir gruba ait olmayan bireylerin arasında gerçekleşen şiddet olgusundan daha farklı bir şekilde meydana gelmektedir. En önemlisi, toplu şiddet sosyal ikameyi (social substitutability) kapsamaktadır (Kelly, 2000). Sosyal ikame ise, bir kişinin belirli bir gruba karşı şiddet davranışının gerçekleştirilmesine karşın bireye yönelik olmaması olarak açıklanabilmektedir. Bazı nefret suçları, örneğin, bir cinsiyete, ırka veya cinsiyet yönelimine karşı, o grup herhangi kötü bir davranışta bulunmamış olsa bile, şiddet göstermek olarak tanımlanabilmektedir. Bazı terörizm biçimleri de bu kapsam içinde sayılmaktadır.
  Gruplar arası çatışma, kaynak kıtlığı sebebiyle gerçekleşmektedir ( Sidanus ve Pratto, 1999). Toplu şiddet olgusuna dair ortaya atılmış dört adet hipotez bulunmaktadır. Bunlar; denge eşitsizliği hipotezi, bilinçli erkek koalisyonel üreme stratejisi olarak savaş, erkek savaşçı hipotezi ve gruba has özgecilik hipotezi olarak bilinmektedir (Gat, 2006; Smith, 2007). Denge eşitsizliği hipotezi şempanzelerdeki gruplar arası şiddet incelemeleri sonucu elde edilmiş ve insanlar arasındaki toplu şiddeti açıklamak için uyarlanmıştır. Bu hipoteze göre, toplu şiddet iki faktör sebebiyle meydana gelmektedir. Bunlar; gruplar arası saldırganlık ve gruplardaki güç eşitsizlikleridir (Wrangham, 1999). Toplu saldırganlık, endemik ve sürekli gruplar arası bir özellik değildir ancak güç dengesizlikleri ile meydana gelmektedir. Toplu saldırganlığın evrimsel fonksiyonu ise diğer gruplara karşı üstünlüğü göstermek, kaynaklara yani yiyecek, eş ve barınmaya ulaşım olarak ifade edilebilir. Van der Dennen (2002) ise toplu şiddeti bilinçli erkek koalisyonel üreme stratejisi ile açıklamaktadır. Savaş gruplar için daha iyi bölgelere/kaynaklara ulaşımı ve üreme şansını arttırma açısından fayda sağlamaktadır. Koalisyon oluşturma ve grup bölgesinin belirlenmesinin de savaşı için ön koşullar olarak düşünülmektedir. Erkek savaşı hipotezinde (Van Vught, 2009), toplu şiddetin evrimsel hipotez ile iki noktada birleştiğinden bahsedilmektedir. Van Vught (2009) gruplar arası çatışmanın insan evriminde erkek koalisyonel psikolojisini yansıttığını, çünkü erkeklerin toplu şiddet aracılığıyla yiyecek ve eşleşme imkânına ulaşabildiklerini savunmuştur. Bu sebepten dolayı dişi ve erkeklerin gruplar arasında psikolojik açıdan ayrıştığını savunmaktadır. Örneğin; erkeklerin gruplar arası deneyimlerde daha yarışçı olması, kendi grubuna bağlığının yüksek olması ve savaş için daha fazla politik destek aramalarının sebebinin bu olabileceği düşünülmektedir. Choi ve Bowles (2007)’ a göre ise savaş ve gruba has özgecilik, gruplar arası çatışma sonucu evrilmiştir. Bowles (2008) bunun evrimsel bakış açısından bakıldığında özgeciliğin ve gruba aidiyetin birey için aslında masraflı bir davranış olmasına rağmen elde edilen kaynaklar sayesinde bu durum dengelendiğini ifade etmektedir. Grup

785