Sayfa:İstanbul'da Semai Kahveleri ve Meydan Şairleri.pdf/32

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Vasıf'ın bu semaisinin sonundaki iki satırlık nakarat bazen şu şekilde de okunurmuş:

Bugünlerde senin tavrın bana gayet merak oldu
Seninle içtiğim meyler niçin nar-ı firak oldu

Şu da bir mizahi semainin başlığıdır ki alt tarafını bulamadım:

Efendim tar nasip artar tecelli taksirat mantar Senin o bildiğin kantar niçin böyle yalan tarlar?

İşte on dokuzuncu yüzyıldaki Dertli ile arkadaşlarının saz şairleri kahvelerinden sonra ortaya çıkan ve bir adına 'semai kahvesi', bir adına 'çalgılı kahve' denilen tulumbacı kahvelerinin son zamanlarda yetiştirdikleri semaiciler, maniciler, koşmacılar, destancılardan en belli ve başlıları ve işte onların bazı eserleri . . . Ben şimdilik bunları ve bu kadarını toplayıp yazabildim. Halk bilgisiyle meşgul, gayretli , dinç gençlere benim bu küçük etüdüm belki bir anahtar olur, onlar da bu anahtarla halk bilgisinin bu kısmına ait birçok kapılan açıp ortaya daha birçok şeyler çıkarabilirler.

Yazımı bitirmeden önce şurada bir-iki şey daha yazacağım ki, bunları ilk kısımlarda unutmuştum. Yukarda adları geçen birkaç darbukacı vardı ki onlar da şunlardır: Sultan Hamamlı Tespihçi Halit, Sarı Hayrı, Sadık, Mit­hat...

Bunların en ustaları Halit idi ki, hala sağ olan bu çocuk o zamanlar çaldığı darbuka ile mum ve lamba söndürürdü.

Yani darbukanın ağzını bir yanan muma yahut lambaya tutunca parmaklarının deri üstündeki çok hızlı hare-

64