Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/7

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Karşı yakada Karmen alabildiğine gidiyor; arada bir flütlerin bülbülleşen nağmeleri sanki yanıbaşımızda ötüyorlarmış gibi kulaklarımızı nefesliyordu. Opera yarıya gelmişti, klarnetlerle fanyollar ağır, yalvarıcı, gevrek nağmelere dökülmüşlerdi, davulla birlikte trampetler bu nağmelere tek değnek ve ağıraksakla tempo tutuyorlardı.

İşte tam bu aralık usulca çadırdan çıkıp da sessizce ekin demetlerinin üstüne yaslanmış olan kadının derin ve tatlı bir,

— Aaaah!.. -çektiği duyuldu...

Biz şaşırdık ve arkadaş bana yavaşça sordu:

— Galiba gacoya (kadına) Karmen dokundu!..

— Öyle mi? Yoksa başka bir derdi mi var zavallının?

Çok geçmeden ahlar, oflar birbirini kovalamaya başladı... Daha sonra kadın ekin yığınından ayrıldı; uzakta çalan bandonun ahengine ayak uydurur gibi biraz ileriye doğru açıldı. Ondan sonra da döndü, gene geldi, gene ekin yığınına yaslandı, orada biraz daha inledi ve nihayet Karmen bitince tekrar döndü, gene aynı sessizlik içinde yürüdü, çadırına girdi.

Arkadaş,

— Garip şey -dedi-, bizim bir harmancı çingene Karmen'den bu kadar müteessir olsun!.

— Gerçekten garip!.. Ancak kalbten kalbe yol olduğunu unutmayalım... Biz ki Karmen denilen bu şaheser çingene operasına bu kadar bayılıyoruz; öz çingene nasıl bayılmaz?

— Fakat bunlarda Karmen'i anlayıp ondan mü-

 
9