Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/23

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

saydı buracıkta bir baca, sen görürdün nasıl tüterdi dumanım o zaman!... -Arkadaşa dönerek-, yine huylandı damarcıklarım bu avşam... Ah, şinci olsaydı birazıcık piriz de (rakı) kaysaydık ona şuracıkta tatlı tatlı? Hani ya, getirmedin mi bu avşam kemançeni birlikte?...

— Kemanı getirmedim, armoniği getirdim.

— Olmadı bu işte... Getirseydin kemançeyi daha kıyak kaçacaktı. Ha çıkar bari armoniği de biraz üfle yanık yanık sesleyelim...

— Şoparlar da gelsinler de hep beraber çalıp söyliyelim!...

— Abe, bırağ şinci şoparları da biz bize yapalım bir tıngırdıcık!...

— Biz bize sonra da yaparız... Şimdi çocuklarla birlikte bir kere yapalım da..

— Siz bilirsiniz, çağıralım çocukları üyleyse...

Biraz sonra kız, oğlan yedi sekiz çocuk etrafımıza doldular, Arkadaş bana:

— Bak -dedi-, kaç gündür bunlara neler meşkettim...

— Karagözde seyredip dinlediğimiz Hayali Kâtip Salih'in meşhur todi kantolarını hep öğrettim! Bak, şimdi görürsün!...

Arkadaş ayağa kalktı, bir eline armoniğini, bir eline de orkestra mayistroları gibi bir incir dalı aldı, karşısına dizilen çocuklara:

— Hazırol, dikkat!... -diye bir iki işmar verdikten sonra marşı bastırdı:

— Marş!...

Ve bu marşla birlikte Hayali Kâtip Salih'in en meşhur, en âhenkli, en kıvrak, en oynak ve ara nağ-

 
25